BakınSu Mayanın Yaptıklarına! kozmik 23 Eylül 2012. 195 3 minutes read. Hani şu hamur işlerinde kullandığımız, minik minik, yuvarlak tanecikler şeklinde olan mayanın. İşte şimdi o mucize taneciklerin, mayanın faydalarından bahsedeceğim. Yapılan araştırmalar mayadaki genlerin insan genlerine çok benzediğini ortaya
Hamileliksürecinde bu yiyeceklerden uzak durun! Hamilelik sürecinde anne adayları güzel haberi alır almaz yeme içmelerine çok dikkat eder. Bebeğin beslenmesi gelişimi için oldukça önemlidir. Bazı besinleri tüketmek hamilelik sürecinde bebeğinizi doğrudan etkileyebilir; annenin ve
İlkaylarda düşük tehlikesi olanlar için kereviz yenilememesi gerekiyor diye biliyorum onun haricinde doktorun dediği yararlı diye meyveyi kilo kilo yemeyin örneğin canım kiraz çekti 1 kilo kiraz yeyim demeyin bir porsiyonu aşmayın demişti. 16 Mayıs 2021 Zehra98 (859 puan) yorumladı. öyle mi anladım teşekkür ederim.
Bebeklerdeen sık alerji yapan besin maddeleri; süt, yumurta, fındık ve kivi olarak sıralanmaktadır. Bebeğin gözleri ve burun akıntısı da alerjiye yakalandığını gösteren işaretler arasındadır. Alerji, genelde gözlerin şişmesine neden olan bir rahatsızlıktır. Bu sebeple gözlerin olduğundan daha küçük görünmesine sebep olmaktadır.
BebeklerdeKullanımı . Bebeklerin vücudu yetişkinlere göre çok daha hassas olduğu ve bebeklerin bağışıklık sistemlerinin gelişmemiş olması nedeni ile fito krem’in bebeklerde kullanımı bazı riskleri yanında getirebilir. Bebeklerde kullanım için özellikle doktor tavsiyesi neticesinde kullanmaya gayret gösterilmelidir.
Emzirenannede gaz yapan yiyecekler listesi şöyledir; Nohut, fasulye, mercimek çorbası, pilaki, piyaz gibi kurubaklagiller (Gaz yapmaması için, kuru baklagiller önce haşlanıp suyu dökülmeli ve sonra pişirilmelidir.) Gaz problemi çok fazla oluyorsa çiğ olarak sebze ya da meyve tüketilmemelidir. Pişmiş meyve kompostoları ve
mPL8. Alerji Nedir? Alerji en kısa tanımıyla bağışıklık sisteminde meydana gelen bozukluk demektir. Bazen vücut yabancı maddelere karşı çok fazla alerjik reaksiyon gösterir. Bebeklerde alerji ise, yetişkinlere göre çok daha ağır ve sıkıntılı geçmektedir. Alerjisi olan bebeklerde ilk göze çarpan susturulamayan ağlama krizleridir. Bu yüzden bebeklerin alerjisinin net olarak tespit edilip, tedavisinin de ona göre uygulanması önemlidir. Bebeklerde Görülen Alerji Çeşitleri Nelerdir? Günümüzde bebeklerde görülen pek çok alerji çeşidi bulunmaktadır. Biz sizler için en sık görülen alerji çeşitlerinden başlayıp, bebeklerde görülen tüm alerji çeşitlerini sıraladık. Bunlar; nazal alerjiler, besin alerjileri, çevresel alerjiler, anafilaksi, evcil hayvan alerjileri, sezonluk alerjilerdir. Nazal Burunla alakalı Alerjiler Nazal alerjinin en önemli belirtileri; - Burun akması ve kaşınması - Burun tıkanıklığı - Aksırma, göz sulanması - Göz kaşınmasıdır. Nazal alerjiler bebeklerde en çok görülen alerji çeşitlerindendir. Örneğin, toz zerreleri, hayvan kepeği ve sigara dumanı bebeklerde nazal alerjiye neden olabilir. Nazal alerji tedavisi için, reçetesiz olarak da alınabilen, burun spreyleri tedavide uygulanabilir. İlaçların yan etkisi bebeklerde uyku ve sakinlik yapabilir. Bazı bebeklerde ise burun spreyleri burun kanamalarına yol açabilir. Besin Alerjileri Besin alerjileri nazal alerjiden sonra bebeklerde en çok görülen 2. Alerji çeşididir. En önemli belirtileri; - Bebeğin yüzünde şişme - İsilik - Kızarıklık - Gaz sorunu - Midede şişlik - Kusma - İshaldir. Besin alerjileri bebeklerde en yaygın rastlanılan alerji çeşitlerindendir. Öyle ki bebeğiniz sadece anne sütüyle beslense dahi, anne sütüne karşı bile alerjisi ortaya çıkabilir. Bunun yanında büyükbaş hayvan gıdaları fıstık, süt, buğday gibi besinler alerjiye neden olabilecek en başta akla gelen besinlerdir. Besin alerjisi tedavisi için yapılabilecek en uygun şey, bu alerji yapan besinlerden uzak durmak olacaktır. Sadece mama tüketen bebeklerde ise anne ve babalar bebeklerinin kullandıkları mamayı değiştirebilirler. Anne sütü alan bebeklerde alerji oluşunca ise yapılacak şey annenin yine alerji yapacak besinleri tüketmemesi gereklidir. Alerji durumunda bebeğinizin yüzünde şişme, nefes almada zorluk ve kusma gibi şikayetler görülürse 112 yi hemen aramalısınız. Çevresel Alerjiler Çevresel alerjilerin en önemli belirtileri; - İsilik - Dil de veya ağız da şişlik - Kurdeşen - Kızarıklık - Hızlı nefes alıp verme - İshal - Bulantı - Çok hızlı atan kalp hızı Çevresel alerjiye sebep olabilecek etkenlerin en başınca böcek zehri gelmektedir. Bir diğer en önemli etken de arı sokmasıdır. İlaçlarda bulunan kimyasallar da çevresel alerji grubuna girer. Bebeklerinizi çevresel alerjilerden korumak için bu saydığımız etkenlerden uzak tutmaya dikkat etmelisiniz. Çevresel alerjisi bulunan bir bebeğe uygulanabilecek tedavi ise, örneğin arı sokması durumunda arının soktuğu yer güzelce temizlenmeli ve arı iğnesi bırakmışsa iğneyi hemen çıkarmalısınız. Arının ısırdığı bölgeye karbonat ve su karışımı ile yaptığınız macunu uygulamak da çok faydalı olacaktır. Alerji durumunda bebeğinizin yüzünde şişme, nefes alma da zorluk ve baygınlık gibi belirtiler oluşuyorsa hemen doktora gitmelisiniz. Doktorun yazacağı epinefrin ilaç tedavisiyle alerjinin geçmesini sağlayabilirsiniz. Anafilaksi Anafilaksi diğer alerjilerden tamamen farklı ve çok ciddi hatta ölüme kadar neden olabilecek bir alerji türüdür. Anafilaksi herhangi bir böcek ısırığına, ilaca, zehre karşı vücudun gösterdiği alerjik bir reaksiyonun adıdır. Yani anafilaksinin tek bir nedeni belirtileri; - Solunum zorluğu - Yüzde, dilde, ağızda şişmeler - Bayılmadır. Anafilaksi alerjisi bulunan bebekte solunum yollarında tıkanma görülebilir. Ayrıca bu alerji bebeğin dolaşım sisteminde çeşitli etkilere sebep olabilir. Anfilaksi tedavisi için doktora başvurup, damar içi kortikosteroid ilaçlar kullanılabilir. Evcil Hayvan Alerjileri Bebeklerin bağışıklık sistemi evcil hayvan alerjisine karşı alerjik tepki göstererek, iltihaba, burun ve hava yollarında şişmeye yol açar. Görülen diğer belirtiler ise; - Göz sulanması - Burun akması - Aksırma - Hırıltılı solunum diğer belirtilerdir. Bebeklerde görülen evcil hayvan alerjileri kedi, köpek, tavşan ve kuş gibi hayvanların tüylerinden kaynaklı görülebilir. Özellikle de hayvanların tüyleri koltuklara, giysilere yapışır. Bu da bebeklerde alerjiye yol açar. Evcil hayvan alerji tedavisinde burun spreylerini kullanabilirsiniz ve bebeğinizin evcil hayvanlara karşı alerjisi varsa, o hayvanı da evinizden çıkartıp, evinizi güzelce temizlemeniz gereklidir. Sezonluk Alerjiler Sezonluk alerjilerin en önemli belirtileri; - Gözlerde sulanma - Burun akması - Aksırma - Öksürük Sezonluk alerjilerin en büyük nedenlerinden birisi polenlerdir. Bebeklerde polene ve çimlere karşı alerji görülebilir. Bu alerji daha çok ilkbaharda, sonbaharda ve yaz aylarında görülmektedir. Tedavisi için eğer bebek 6 aydan büyükse, reçeteli olarak antihistaminler uygulanabilir. Bebeğinizi Alerjiden Nasıl Korursunuz? - Ailelerin unutmaması gereken alerjinin genetik olduğudur. Özellikle ailesinde alerji öyküsü bulunan kişiler bebeklerinde de alerji olaiblme ihtimaline karşı her zaman tedbirli ve dikkatli olmalıdırlar. - Bebeklerde görülen besin alerjisi özellikle bebekler ek gıdaya geçtiğinde başlar. Bunu da düşünerek sebepsiz yere erkenden ek gıdaya geçilmemelidir. - Evde olan halı, kilim, battaniye gibi eşyalar her zaman toz tutmaya müsaittir. Bu eşyaları bebeğinizin odasından uzak tutmaya hatta anti alerjik özellik içeren eşyaları kullanmaya özen göstermelisiniz. - Sağlıklı bir evin nem oranı da son derece önemlidir. Bu oran %55 olarak belirlenmiştir. Ancak nemin fazlası da zarardır. Bu yüzden önerilen oranın üzerine çıkmaması da önemlidir. - Ev en az haftada bir kez elektrik süpürgesiyle mutlaka süpürülmelidir. - Çamaşırları yıkama sıcaklığı haftada bir kez 55 derecenin üzerinde olmalıdır ve alerjiden korunmak için pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir. Bebeklerde Alerji Nasıl Teşhis Edilir? Burada anne babalara düşen görev, bebeğinde alerjiden şüpheleniyorsa hemen doktora gitmek olacaktır. Doktor da bunun için alerji testi uygulayacaktır. Alerji testi iki şekilde yapılabilir. Deri testi ve kan testiyle birlikte bebeğinizde ki alerjiyi teşhis edebilirsiniz. Doktorunuza şüphe duyduğunuz gıdaları da mutlaka söylemelisiniz çünkü bu testler söylediğiniz gıdaları dikkate alınarak yapılır. UYARI ! Haberimizde yer alan yazılı ve görsel içerikler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş, öneri ve bilgilendirme yazısıdır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurunuz. / Özel Haber
Bebeklerde alerjiye sebep olan besinler inek sütü, yumurta, buğday, soya, kuru yemiş ve balık ürünleridir. Anne sütüne ek olarak diğer besinleri tüketen bebeklerin yanısıra yeni doğan hatta anne karnındaki bebeklerde de besin alerjisi 31, 2021Bebeğin alerji olduğu nasıl anlaşılır?Bebekler alerji olduğunu gösteren belirtiler; bebeğin nefes alıp vermesi, burun akıntısı, kakada kan, kabızlık, ishal, tekrar eden karın ağrısı, ciltte kızarma, kabarma şeklinde olan bebekte neler görülür?Çocuklarda en sık; süt, yumurta, buğday, soya, yer fıstığı, balık ve bazı deniz ürünleri besin alerjisine neden olmaktadır. Alerji yapan besin alındıktan hemen sonra şikayetler ortaya çıktığı gibi 7 gün sonra da karın ağrısı ve kaşıntıyla da alerji kendini gıdaya geçen bebeklerde alerji nasıl anlaşılır?Bebekteki alerji belirtileri, sindirim sistemi sorunları olan ishal, kabızlık, kusma ve karın ağrısı şeklinde olabileceği gibi, deri üzerinde döküntü ya da kızarıklık biçiminde de süt alerjisi testi nasıl yapılır?İnek sütü alerjisi teşhisi İnek sütü alerjisi düşünülüyorsa ciltten alerji testi yapılır. Gerekirse kandan da inek sütü alerjisine ve diğer sık alerjiye neden olan gıdalara bakılır. Bu testler sonucunda çıkan alerjinin derecesine göre hareket testi bebeklerde nasıl yapılır?Bu test için öncelikle alerjenler damlatılır. Daha sonra bir lanset yardımı ile cilde nüfus ettirilir. 15-20 dakika sonra sonuç değerlendirilir. Alerji testinin değerlendirilmesi çocuk alerji uzmanlarınca yapılması çok olup olmadığını nasıl anlarız?Kaşıntı, burun tıkanıklığı, sık hapşırma, kronik öksürük, nefes darlığı veya hırıltı, vücutta döküntü veya şişlik belirtiler arasında alerjiye neden olan besinler?En Yaygın Alerji Yapan Yiyeceklerİnek Sütü İnek sütüne karşı gelişen alerji en çok bebeklerde ve küçük çocuklarda görülür. … Yumurta. Yumurta alerjisi çocuklarda en yaygın görülen alerjenlerden biridir. … Kabuklu Ağaç Yemişleri. … Yer Fıstığı … Kabuklu Deniz Ürünleri. … Buğday. … Soya. … Balık.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel, besin alerjisinin zaman içinde geçebileceğini belirtiyor ama tedavide ilk basamak, alerjiye yol açan besinin diyetten tamamen - 1230 Son Güncellenme - 1233 Güncelleme - 1233Bir anda musluk gibi akmaya mı başladı burnu? Ya da gözlerinden şıpır şıpır yaşlar damlamaya? Acaba grip mi oldu derken, öksürüğüne cildinde kırmızı kırmızı döküntüler mi eklendi? Tam bir panik haline sokuveriyor anneleri bu semptomlar. Zira minik yavruları tam da ek besinlere başlamıştı. Anne sütüne katı gıdalara alışacak olma mücadelesi eşlik edecekti ki bir de bu şikayetler baş gösteriverdi! İşte tam da sorun burada. Altı aydan sonra bebeğinizin beslenmesine eklenen besinlerden biri veya birkaçı bu gribi andıran besin alerjisine yol açmış alerjisi deyince hemen paniğe kapılmamak gerekiyor. Çünkü bunu anlamak son derece basit. Sadece ilk 6 aydan sonra ek besinlere geçişte önemli bir kurala dikkat etmek yeterli! Bebeğinize vereceğiniz her bir yeni ek gıdayı mutlaka üç gün arka arkaya verin. Ve üç gün bir tek o besini verirseniz, üç gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyorsa besin alerjisi olduğunu anlayabilirsiniz. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel, besin alerjisinin zaman içinde geçebileceğini belirtiyor ama tedavide ilk basamak, alerjiye yol açan besinin diyetten tamamen meyve sebzelerinden yedirinBebek beslenmesinde anne sütünün eşsiz üstünlüğü tartışılmaz. Bebeğiniz altı aylık olduğunda ise artık ek besinlerin zamanı gelmiş bulunuyor. O güne dek sadece sıvı beslenmeye alışkın olan minik yavrunuz artık katı gıdalarla tanışacak olmanın biraz hazzını biraz da sıkıntısını yaşayacak şüphesiz. Zira çiğneme faktörü girecek işin içine. Anne sütü yeterli olmadığı durumlarda, aylık kilo alımları yetersiz olan ayda 500 gr’dan az bebeklerin ek gıdalarla tanışması en erken 4 aya kadar da inebiliyor. Ek besinlere geçişte öncelikle mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi önemli. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel, patates, havuç ve kabak ile başlanıp mevsimine göre karnabahar, brokoli, brüksel lahanası, bal kabağı, ıspanak, pırasa, semizotu, fasulye, bezelye, lahana, kereviz, kuşkonmaz ve enginarın dönüşümlü olarak ve üçlü gruplar halinde verilebileceğini belirtiyor. Listeye ilerleyen günlerde sarımsak da eklenebiliyor. Havuç, bezelye, kuşkonmaz, enginar, maydonoz ve semizotunun tam mevsimi. Meyvelerden ise, elma, armut ile başlanabiliyor ve mevsimine göre şeftali, kayısı, muz, karpuz ve kavun ile devam ediliyor. Dr. Yücel, çeşit çeşit mevsim meyvelerinin tezgahlarda bolca yerini aldığı bugünlerde elma, muz, şeftali, kayısı, mürdüm eriği, karpuz ve kavun püresi verilebileceğini belirtiyor. Meyveleri önce tek tek tattırmak, sonra iki meyveyi kombinlemek yaşına kadar yasak olan besinler1 yaşına kadar bebeklere yasak olan besinler de var. Örneğin patlıcanda nikotin olduğu ve besleyici değeri az olduğu için, bakla da nadir bir hastalık olan “Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği” olan kişilerde sarılığı tetiklediği için 1 yaşına kadar önerilmiyor. Çilek, domates, tropikal meyveler de alerjik olduğu için 9 ay ile 1 yaşından önce denenmemeli. İnek sütü, bal, fındık, fıstık ve yumurta beyazının da 1 yaşından önce verilmemesi gerekiyor. Dr. Yücel, inek sütünün 9 aydan sonra karışımlarda kullanılabileceğini, mecbur kalınırsa sulandırılarak kullanılması gerektiğini belirtiyor. Portakal ve mandalina suyu asitli olduğu için reflüyü artırabildiğinden direkt değil muz, havuç suyu gibi diğer besinlerle karıştırılarak verilmeli. Üzüm suyu ise fazla tatlı olduğundan çocuğun tatlıya alışmaması açısından yine tek başına aydan sonra pütür boyutunun artırılması önemliBebeklerde 8. aya kadar muhallebi kıvamında verilen ek besinleri 8. aydan sonra pütür oranı yükseltilmiş olarak vermek önemli bir püf noktası. Örneğin bezelyenin yarısı veya üçte biri oranında büyük parçaları bebek rahatlıkla yutabiliyor. 9 aylık bebeğin artık sofra yemeklerine geçebileceğini, tuzsuz olmak kaydıyla ve çatalla ezilerek tüm gıdaların verilebileceğini, 9 aylık bebekler için artık blender kullanılmaması gerektiğini belirten Dr. Yücel “Katı besinlere geçiş sağlıklı bir şekilde yapılabilirse 3 yaşına kadar blender bebeği denilen en ufak pütürde öğüren çocuklar yaratmamış oluruz” diyor. Annelerin yaptığı yanlışlardan birisi “Bebeğim bu sebze çorbasını sevmedi” deyip bir daha vermemek. Dr. Yücel, bu durumda annelere değişik sebzeler denemelerini, sevmediği sebze püresine bir süre ara verip örneğin 1 hafta sonra tekrar deneyebileceklerini belirtiyor. Sebze pürelerinin zeytinyağı ve tahıllarla bulgur, irmik, pirinç, tarhana, mercimek vb ile zenginleştirilmesi, 6 ve 7. aydan sonra et ve tavuk, 7-8 aydan sonra da balık ile kombinlenmesi alerjilerinin belirtileriBağışıklık sistemi aracılığı ile besinlere gösterilen aşırı duyarlılık reaksiyonlarına “besin alerjisi” deniliyor. Besin alerjisi olan bebeklerde sıklıkla ailede besin alerjisi veya astım, alerjik nezle, egzema gibi diğer alerjik hastalıklar bulunabiliyor. Yani genetik yatkınlık söz konusu. Peki bebeğinizde, çocuğunuzda besin alerjisi olduğunu nasıl anlayabilirsiniz? İşte belirtileri Deride Kaşıntı, kızarıklık, kurdeşen, dudak ve göz kapaklarında şişlik, egzemaÜst solunum yollarında Burun tıkanıklığı-kaşıntısı-akıntısı, hapşırma, geniz akıntısı, boğazda kuruluk veya kaşıntı, damakta kaşıntı, kuru öksürükGözlerde Sulanma, kaşıntı, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlikAlt solunum yollarında Nefes darlığı, hışıltı-hırıltı, öksürükSindirim sisteminde Bulantı-kusma, karın ağrısı, kanlı ve müküslü ishal, kramplar, besini reddetmeKalp-damarda Çarpıntı, morarma, tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bayılmaAnneler dikkat! Besin alerjisini anlamanın püf noktasıBir anda musluk gibi akmaya mı başladı burnu? Ya da gözlerinden şıpır şıpır yaşlar damlamaya? Acaba grip mi oldu derken, öksürüğüne cildinde kırmızı kırmızı döküntüler mi eklendi bir de? Tam bir panik haline sokuveriyor anneleri bu semptomlar. Oysa 6’ncı aydan sonra bebeğinizin beslenmesine eklenen besinlerden biri veya birkaçı bu gribi andıran besin alerjisine yol açmış olabiliyor. Besin alerjisi deyince hemen paniğe kapılmamak gerekiyor. Çünkü bunu anlamak son derece basit. Sadece ilk 6 aydan sonra ek besinlere geçişte önemli bir kurala dikkat etmeniz gerekiyor. Bebeğinize vereceğiniz her bir yeni ek gıdayı mutlaka üç gün arka arkaya verin. Ve üç gün bir tek o besini verin ki, üç gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyorsa besin alerjisi olduğunu anlayabilin. Dr. Özlem Altay Yücel, besin alerjisinin zaman içinde geçebileceğini belirtiyor ama tedavide ilk basamak, alerjiye yol açan besinin diyetten tamamen çıkarılması. Örneğin inek sütü alerjisi en sık görülen alerjilerden biri. İlk 6 ayda başlıyor genellikle 2 yaşında düzeliyor, nadiren ileri yaşlarda devam ediyor. Tedavide inek sütü ve sütten yapılan gıdalar diyetten tamamen çıkarılıyor. Özel bir formül mama ile beslenme destekleniyor. Anne-babaların çocuk hastalıkları uzmanı veya çocuk alerji uzmanları bilgisi dahilinde bu alerjileri takip etmesi gerekiyor. Kan veya deride yapılan testler ile alerji takip altında tutuluyor. Bu testlerde düzelme olduğunda yavaş yavaş gıda deneniyor. Dr. Yücel bazı hafif gıda alerjilerinde örneğin domates yenildiğinde ağız kenarında bir iki döküntü oluyorsa, bir iki ay sonra denendiğinde döküntü ve ek bulgu yoksa gıdanın yavaş yavaş artırılarak verilebileceğini belirtiyor.
Ayva Tüketmenin FaydalarıHamilelikte Ayva Tüketmenin Faydaları Hamilelikte Ayva Tüketmek Bebeği Güzelleştirir mi? Ayva Gamze Yapar mı?Ayva Meyvesini Nasıl Tüketebilirsiniz? Gebelik sürecindeki sağlıklı beslenme hem anne adayları hem de bebek için çok önemlidir. Bu dönemde bol miktarda tüketilen taze meyve, vitamin ve mineral alımı artışında katkı sağlar. Özellikle ayva meyvesi, içerdiği lif, vitamin ve mineraller açısından oldukça yararlı bir besindir. Bu yüzden hamilelikte ayva yemek faydalı bir seçenek olacaktır. Ayva Tüketmenin Faydaları Aşkın ve bereketin sembolü olarak bilinen ayva, Asya ve Akdeniz’in çeşitli bölgelerinde yetişen bir meyvedir. İçeriğinde birçok vitamin bulunduran ayva aynı zamanda da kalorisi oldukça düşük lifli bir besindir. Ayva, C, B1, B6, demir, potasyum, magnezyum ve bakır gibi çeşitli besin ögelerinden oluşmaktadır. Bu meyvenin vücudumuza sağladığı faydaları şöyle sıralayabiliriz Güçlü bir antioksidan olarak, vücuttaki stresi azaltır, metabolizmayı rahatlatır. Vücuttaki iltihapları azaltır, kalp hastalığı ve diğer kronik rahatsızlıklara karşı koruma sağlar. Bununla beraber, serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olarak, vücudumuzdaki hücreleri, oluşabilecek hasardan korur. Sindirim sisteminde meydana gelen sorunların çözümünde birebirdir. Özellikle ülseratif kolit gibi iltihaplı bağırsak hastalıklarına karşı koruyucu bir görev üstlendiği söylenir. Genellikle sağlıksız beslenme ve stresten kaynaklanan mide ülseri probleminin tedavisinde, ayva meyvesi doğal bir çözüm olarak bilinir Ayva, C vitamini açısından oldukça zengin bir meyve olduğu için, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda taşıdığı antibakteriyel özelliği sayesinde, vücutta zararlı bakterilerin oluşmasını ve yayılmasını da önler. Ayva suyunda bulunan antioksidanlar, cildi canlandırır, yaşlanmayı geciktirir ve stresin sebep olduğu cilt hasarının giderilmesinde yardımcı olur. Ayva meyvesi, özellikle sonbaharın olmazsa olmaz meyvelerindendir. Soğuk algınlığı, grip ve buna benzer hastalıklarla savaşıp, bunları önlemede oldukça yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Kardiyovasküler sistem için çok faydalıdır. Düzenli ve çiğ olarak tüketildiğinde, kan basıncını düzenleme ve dengelemede yardımcı olabilmektedir. Yüksek antioksidan özelliğinden dolayı, kanser riskini azaltmada yardımcı olabileceği söylenmektedir. Düzenli olarak tüketilen ayva suyu, stres düzeyini düşürme de çok faydalı olarak görülmektedir. Gündelik hayatta yaşanan stresten etkilenen kişilerin, ayva suyu içtiğinde, zihinlerinin daha rahat, sakin ve huzurlu olduğu söylenmektedir. Günümüzde, yoga ve meditasyon gibi fiziksel çalışmalar yapanlar, bu çalışmalardan sonra ayva çayı kullanmaktadır. Ayva meyvesi, göz sağlığımız için çok önemlidir. Gözlerde oluşabilecek, ciddi rahatsızlıklardan etkilenme riskini azaltma da yardımcı olmaktadır. B1, B3, B6, kalsiyum, potasyum ve çinko gibi göz sağlığımızı korumada zengin vitaminler içerdiği de bilinen bir gerçektir. Günlük yeter miktarda tüketilen ayva meyvesi, karaciğer hastalıklarını önlemeye yardımcı olur. Aynı zamanda, vücudumuzda bakterilerin sebep olduğu enfeksiyona karşı, vücut direncini arttırır. Ayvanın meyvesi ve suyu, vücutta meydana gelebilecek alerjik belirtilerin giderilmesinde katkı sağlar. Astım nöbetleri, burun akıntısı, gözlerde kaşıntı ya da alerjik dermatit belirtileri hafifletmede yardımcı bir besindir. Hamilelikte Ayva Tüketmenin Faydaları Ayvanın içeriğindeki doğal bileşim ve vitaminler hem kadınlar hem de anne karnındaki bebek için çok yararlıdır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz Hamilelikte ayva yemek, anne ve bebek için gereken vitamin ihtiyacını önemli ölçüde karşılar. İçerisindeki zengin vitamin ve mineraller sayesinde, gebeliğin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine yardımcı olur. Ayva meyvesi tüketmek, gebelikte, bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği C vitaminiyle, demir emilimini arttırarak, hemoglobin üretimine de katkı sağlar. Ayrıca C vitamini anti alerjik ve anti inflamatuvar özellikler taşıdığından, hamilelikte oluşabilecek alerji belirtilerini de önler. Demir, bakır ve çinko gibi vitaminler, vücudun kan yapımında önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden gebelik sürecinde ayva tüketmek, anneyi ve bebeği kansızlıktan ve anemiden korur. Hamilelikte ayva yemek, bulantı ve kusma şikayetlerini en aza indirir. Gebelik sürecinde, kolesterol seviyesi LDL yükselebilir. Ayva meyvesi, kolesterol seviyesini dengede tutarak, kadınları kötü kolesterolden korur. Yüksek miktarda lif içeren bir meyve olduğu için, bağırsakların düzenli olarak çalışmasını sağlayarak, kabızlığı önler. Hamilelikte ayva yemek, lekelenme, sivilcelenme gibi hormonal değişimlere bağlı problemleri engeller. Hem anne adayının hem de bebeğin cildini korur. Gebeliğe bağlı şeker yükselmesi sorununu önler. Hamilelikte yaşanabilecek en önemli problemlerden biri olan kanser hastalığına karşı korur ve aynı zamanda yüksek tansiyonu düşürür. Bu dönemde oluşabilecek saç dökülmeleri ve incelmeleri gibi sorunları ortadan kaldırır. Gebelikteki hormonal değişikliklerden kaynaklanan stres seviyesini düşürmede yardımcı olur. İçerdiği antioksidan sayesinde, sinirleri rahatlatır ve zihni sakinleştirir. Hamilelikte Ayva Tüketmek Bebeği Güzelleştirir mi? Ayva Gamze Yapar mı? Gebelik sürecinde ayva tüketen kadınların bebeklerinin, güzel ve gamzeli olup olmayacağı konusunda kanıtlanmış bir bilimsel çalışma veya araştırma yoktur. Her anne adayı bebeğinin sağlıklı, güzel ve gamzeli olarak doğmasını bekleyebilir. Ayva yemek bebeği güzelleştirir ve bebek gamzeli olarak doğabilir gibi söylemler toplum içerisinde süregelmiş inanışlardır. Ancak, hamilelikte ayva tüketilerek doğacak bebeğin gamzeli olma ihtimali yoktur. Ayva Meyvesini Nasıl Tüketebilirsiniz? Ayva, nadiren çiğ olarak da tüketilen bir besindir. Bu meyve fazla olgunlaştığında, sert, ekşi ve buruk bir tat verebilmektedir. Bu yüzden, pişirilerek de çok lezzetli hale getirilebilir. Ayvaları dilimleyerek, tencerede yumuşayana kadar kaynatıp, tarçın, zencefil ve vanilya ile tatlandırarak harika kompostolar yapabilirsiniz. Bir kâse yoğurdun içine dilimlenmiş ayva ve biraz da yulaf ezmesi ekleyerek gün içerisinde öğünlerinize koyabilirsiniz. Ayva meyvesinden reçel yaparak, benzersiz tatlılar yaratabilirsiniz. Gebelik döneminde her zaman, bol vitamin içerikli besinler tüketilmelidir. Doğal gıdalara ağırlık verilerek, lif yönünden zengin ve tok tutan yiyecekler tercih edilmelidir. Özellikle, hamilelikte ayva yemek anne adayları açısından önerilen bir meyvedir. Çünkü bu süreçte hem kadın hem de bebek için çok faydalıdır. Bu yüzden ayva meyvesi de dahil taze meyve tüketmeyi ihmal etmeyin. Gebelik döneminde uzak durmanız gereken besinleri incelemek için yazımıza göz atmayı unutmayın! Gebelikte Kesinlikle Tüketilmemesi Gereken Besinler – Aklınıza takılan soruları yorum olarak paylaşabilirsiniz. Sevgiler.
Yarım ayva küçükçe doğranır. Bir kaba konulan ayvanın üstünü örtecek kadar su eklenmektedir. Haşlanan ayvanın içine zencefil, tarçın ... Gülgiller ailesine ait bir meyve olan ayva sonbahar ve ekim ve şubat ayları arasında sıkça tüketilir. Meyvesi iri ve sarı renge sahip olan ayva gayet faydalı bir besindir. Bu sebep ile bebeklerin tüketebileceği meyveler arasıdan yer bulur Ayva meyvesinin tadı yetiştirildiği yöreye göre değişkenlik gösterse de içeriğinde yer alan vitamin ve mineral vesilesiyle sağlığa sunduğu yararlar değişmez. Ayva içerisinde bol ölçüde A, B2 ve C vitaminini barındırır. Ek olarak protein, bakır, demir ve potosyum içeren ayvanın etli meyve kısmı antioksidan etkiye sahiptir. Ayva çocuklarda büyümeyi ve gelişmeyi pozitif yönde etkileyen bir besindir. Meyve kalp, akciğer, mide ve sinir sistemi üstünde yararlıdır. Bilhassa mide ve bağırsağı zararlı mikroplardan korur. Malzemeler Yarım çay kaşığı toz zencefil1 tatlı kaşığı pekmezYarım ayvaYarım çay kaşığı tarçın Yapılışı Yarım ayva küçükçe doğranır. Bir kaba konulan ayvanın üstünü örtecek kadar su eklenmektedir. Haşlanan ayvanın içine zencefil, tarçın ve pekmez eklenir. Daha sonrasında blenderdan geçirilerek bebeğe yedirilir. Eğer bebekte boğaz ağrısı var ise tarifin daha sıvı biçimde hazırlanması önerilir. Bu tarif içinde zencefil bulunmuş olduğu için bebeklere 8. aydan başlayarak yedirilebilir. Ayva Bebeğe Ne Zaman Yedirilir? Bebeklerin besinleri yiyebilmesi için doğru zamanlar vardır. Bu zamanlar besinlerin yapısına göre değişiklik göstermektedir. Ayva bebeklere 6. aydan başlayarak gönül rahatlığı ile yedirilebilir. Ayva mevsiminde, taze ve organik olarak tüketilmelidir. Bebeklere püre olarak yedirilebileceği gibi suyu sıkılarak da içirilebilir. Ayva püresi yaparken kullanılacak rendenin cam olması meyvenin besin değerini yitirmemesi açısından önemlidir. Meyvenin gaz yapma ihtimaline karşın az suyla pişirilmesi veyahut buharda haşlanması önerilmektedir. Bu biçimde tüketilen ayvanında sindirimi de daha kolay olur. Ayva bebeklere kahvaltıda reçeli yapılarak da yedirilebilir. Bunu yapmak için içine atılan şekerin miktarı düşürülmelidir. Ayva kış zamanı bebeklerde meydana gelen grip sorununa karşı da hayli yarar sağlar. Bunu yapmak için ayva ile yapılan tarif vardır. 22 Temmuz 2016
ayva bebeklere alerji yapar mi