LGS Konuları. 8. Sınıf Din Kültürü Konuları – LGS Din Konuları 2022. Bu yazımızda, senin için 8. sınıf Din Konuları listesini hazırladık ve çalışman gereken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi LGS konularını belirledik! 2 dakikalık okuma. Sonnur tarafından yazıldı, 10.01.2022.
Aşağıdadin ve ahlak kavramlarının anlamlarını araştırınız kısaca olarak ele alacağız. Din ve ahlak kavramları insanların hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Dindar insanlar dini kurallara uyarak yaşarlar. Ahlaklı insanlar da dinin kurallarının içinde bulunan ahlaki değerlere sahip olarak hayatlarına devam ederler.
SınıfDin Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Anlatımı. Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz. Başlıklar haline size konuları anlattık. 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları. Kur’an’dan
7 sınıf din kültürü 3. ünite konu anlatımı (ahlaki davranışlar), güzel ahlaki tutum ve davranışlar arasında yer alan adalet ve dostluk kavramları ile başlıyor. Ahlak ile ilgili hadisler, adalet ile ilgili sözler, dostluk ile ilgili hadisler; 7. sınıf ahlaki davranışlar konu anlatımının 1. bölümünde sizleri bekliyor.
Ahlak geniş çerçevede, bir. izafilik ve geçicilik kazanmıştır. Ahlak ve din, ikisi de geneldir ama din, ahlaktan daha özel bir alana yönelmiştir. Din, Allah-âlem-insan ilişkilerinde bir anlam üzerinde yürümüş, önce anlamın yerleşmesini sağlamış (iman süreci), sonra bunun eylem ve davranışlarda yansımasını istemiştir.
Kasım 19, 2017. Kasım 19, 2017. ( hasan) 6. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Proje Ödevi Konuları. 1- Ayeti Kerime ve Hadisi şeriflerle Namazın insana kazandırdıklarını açıklayınız. 2- İslam dininin ibadetlerde hasta, yolcu ve özürlülere sağladığı kolaylıklar nelerdir?
pf0DG4. “Ahlak” ve “Etik” Kavramları Arasındaki Farklar Ahlak ile etik kelimeleri benzer şeyler için kullanılsa da aslında bu iki kavram arasında farklar vardır ve insanlar genellikle bu iki kavramı birbirine karıştırmaktadır. Etik, bir topluluk tarafından ileri sürülen davranış kurallarıdır. Bu davranışlar belli bir standart ölçütte değerlendirilerek karar verilir. Etik kuralları dediğimiz zaman, şirket etiği, ulusal etik, sosyal etik, meslek veya ailevi etik vb. sayılabilir. Örneğin, tüm basılı ve görsel yayınlarda uyulması gerekli belli başlı kurallar vardır. Bu kurallar ayrıca o görevi yapan kişileri doğruya ve iyiye yönlendirmek için konulmuştur. Bu nedenle çeşitli raporlar hazırlanır ve bu meslek gruplarına gönderilir. Basın ettiği dediğimiz zaman, muhabir ve gazetecilerin bu etiğe uyması zorunludur. Aksi halde yalan ve yanlış haberler vererek toplumu yanlış yönlendirebilirler. Aynı şekilde avukatların, doktorların, mühendislerin kısaca tüm meslek gruplarının kendi meslek dalları içinde uymaları gereken etik kuralları mevcuttur. Ahlak ise, daha çok gelenek görenek ve dini yaşantılar içinde değerlendirilir. Kişilerin ruhsal ve vicdani yönleri daha baskındır. Ancak bazı ahlak kuralları kişiden kişiye değişebilmektedir. Bir kişi için ahlaki olan bir davranış başka biri için ahlaki olmayabilir. Bu ayrışma kişilerin dini görüşlerine, sosyal çevrelerine ve dünya görüşenlerine göre farklılık gösterebilir. Ahlak kuralları arasında, yalan söylemek, hırsızlık yapmak, iftira atmak gibi eylemler herkes tarafında ahlak dışı olarak kabul edilir. Ancak burada şöyle bir ayırıma gitmek gerekir. Örneğin, düşman askerini tedavi etmek zorunda olan bir doktor, meslek etiği açısından haklıdır ancak kişiler tarafından bu hiç ahlaki bulunmaz. Yine aynı şekilde kürtaj yaptırmak yasal ve etik olabilir ama bazı toplumlarda ahlak kurallarına aykırı olarak kabul edilir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Son olarak; etik dediğimiz zaman kişiden kişiye değişmeyen ve herkes tarafından uyulmak zorunda olan kurallar anlaşılır. Ahlak ise, kişiden kişiye veya toplumdan topluma değişiklik göstermektedir.
Oluşturulma Tarihi Eylül 15, 2020 0154Ahiret inancı İslam dinine göre imanın şartları içerisinde yer alan şartlardan biridir. Yani İslam dininin temel yapı taşları arasında bulunur. Ahiret inancı imanın sağlamlığı ile doğru orantılıdır. Bu sebeple her Müslümanın Ahiret inancının bulunması gerekmektedir. 7. Sınıf sosyal bilgiler din kültürü ve ahlak bilgisi dersi konuları içerisinde yer alan ahiret inancı bu sınıf düzeyindeki öğrenciler için oldukça önemli kavramlardandır. 7. Sınıf Ahiret inancı ile ilgili detayları din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ünitesi içerisinde yer alan konulardan bir tanesi de imanın şartları içerisinde bulunan Ahiret inancıdır. Kişiler yaptıklarını dünyada yaptıklarının karşılığını mutlaka alacağı ile ilgili ahiret inancından bahsedilir. Bu sebeple Ahiret inancı bir yandan insanlığa umut olurken bir yandan da kötü insanlar için kötülüklerin cezasını çekecekleri yer olarak Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Ahiret Ahiret inancı konusu melekler ve ahiret inancı şeklinde işlenmektedir. Bu sebeple bu konu ile ilgili öncelikle meleklerin bilinmesi önemlidir. Melekler varlık aleminin gözle görülmeyen varlıkları olarak bilinmektedir. Meleklere iman da imanın şartlarının temelindendir. Kur'an'da açıkça belirtilen ve meleklerin varlığı bazı ayet ve hadislerde bulunmaktadır. Ahiret İnancı İslam dininin en önemli konulardan bir tanesi de ahiret hayatına olan imandır. Aynı zamanda insanlara bir umut ışığı yakan Ahirete iman kişilerin mutlu olmasını sağlar. Kur'an-ı Kerim'de Ali İmran suresinin 185. Ayetinde Her canlı ölümü tadacaktır.’ ifadesi bulunur. Bu da her insanın bir gün öleceği gerçeğinin en açık delilidir. İslam inancına göre ölüm bir yok oluş değil Aksine yeni bir dönemin başlangıcıdır. Dünya hayatı insanlar için bir imtihan merkezidir. Buradaki İmtihanı iyi atlatan kullar Ahirete imanları ile geçecektir. Burada kısıtlı süre içerisinde iyi yaşam süren insan başka bir alemde yeniden diriltecek ve burada sonsuza kadar yaşayacaktır. Bunlar ahiret inancıyla bağlantılı inançlardır. Sorumluluk Bilinci Verir Ahirete iman etmek kesin sorumluluklarını bilincinde hareket etmesini sağlar Ahirete iman etmek kişiyi ölüm korkusundan kurtarır. Çünkü kişi dünyada yaptıklarının karşılığını ahirette alacağını bilir. Bu sebeple Müslüman kişiler sonsuz hayata öleceğini bilerek hareket eder. Dünyada Allah'ın emirlerine uyarak, yasaklarından kaçınır, iyilikten ayrılmaz, kötülükten uzak durur. Çünkü ahiret inancı olan kişiye yaptığı her şeyden sorumlu olduğunu bilir. Bu sebeple ahiret hayatına en iyi şekilde hazırlanmaya çalışır. Ahiret Hayatı Aşamaları Ölüm canlıların yaşam süresinin sona ermesi anlamına gelen ölümü, her canlı birgün tadacağı bir durumdur. Kıyamet dünya hayatının sona ermesi tüm canlıların ölmesi anlamına gelir. Kıyamet günü sur üfleyen İsrafil aleyhisselam suru ilk defa üflediğinde tüm canlılar ölecek, ikinci üflediğinde ise tüm canlılar dirilecektir. Bu yeniden dirilme olayına ba’s ismi verilir. İnsanların Allahu Teala huzurunda ahirette toplanmasına haşr adı verilir. Toplanılacak yere ise mahşer denir. Kişiler Mahşer meydanında dünyada yaptıkları her şeyin göstergesi olan amel defterlerini sunacaklar ve Mizan terazisinde amel defterlerinin tartılmasını göreceklerdir. Allah’u Teala’ya yaptıkları her şeyin hesabını verecek olan kişiler bu hesabın sonunda iyilik ve sevapları fazla olanlar cennete, günah ve kötülükleri fazla olan kişiler ise cehenneme gidecektir. Ahiret İnancının Etkisi Ahiret inancı hesap verme bilincini geliştiren bir durumdur. Bu insanların davranışlarını sorumluluklarını almasını sağlar. Ahirete inanan insan düzgün iyi bir hayat yaşamayı kendine layık görür. Dürüstlükten iyilikten ayrılmaz zorluklara karşı sabreder. Merhametli affedici ve adil olur. Allah'a şirk koşmaz, iyilikten hiçbir zaman ayrılmaz Kur'an’ın emrettiklerini yerine getirir ve yasakladıklarından ise kaçınır.
“Din, ahlak, değer, örf ve âdet kavramlarını sözlük ve ansiklopedilerden araştırınız.” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka ahlak, değer, örf ve âdet kavramlarını sözlük ve ansiklopedilerden Din insanların doğaüstü güçlere, kutsal saydıkları türlü varlıklara, tanrılara ya da Tanrı’ya inanma, tapınma biçiminde katıldıkları gizemsel olgu. Örf Yasalarla belirlenmeyen, halkın kendiliğinden uyduğu gelenek demektir. Adet Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, alışkı demektir. Ahlak “Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları” anlamına gelir.“9. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları Nev Yayınları Sayfa 85” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz. ☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
268 Ahlak Gelişimi ve Kavramlar Ahlak gelişimini daha iyi anlayabilmek için konuyla ilgili kavramları inceleyeceğiz. Kavramlar sırasıyla törel davranış, bencillik, öykünmecilik, vicdan, özgeciliktir. Törel davranış, toplumun töresine uygun davranıştır. Her toplumun yerleşik ahlak, inanç, gelenek ve görenekleri vardır. Söz gelimi evlenme töreni toplumsal ilkelere ve kurallara uygun yapılırken aynı zamanda töreye uygun, başka bir deyişle inançlara, ahlaka, geleneklere ve göreneklere de uygun olması istenir. Toplumsal davranışın değeri, özelliği, töreye uygun olması orantısında yükselir. Kişilik gelişimi, bireyin isteğine bağlıdır. Birey, kendisini ne kadar çok geliştirmişse kişilik de o oranda sağlam olur. Çünkü bireyin güdülerine “dur” deyip, onu belirli doğrultulara yöneltecek olan bireyin kendini geliştirme isteğidir. Bireyi çeşitli şekillerde davranışa yönelten fizyolojik ve toplumsal güdüler, bireyin gelişmesiyle birlikte belli bir düzene girer. Böylece kişilik, törel davranışların kişide yerleşik hâle gelmesi olarak kabul edilir. Ahlak, toplum içinde bireylerin iyiye ve kötüye aynı anda doğruya ve yanlışa ilişkin davranış biçimleri ve kurallardır. Ahlak, toplum üyelerinin davranışlarının hangilerinin kötü hangilerinin iyi olduğunu gösterir. Törel gelişim, bireyin toplumsal gelişimi ile ilgilidir ve onun bir uzantısıdır. Törel davranışla ilgili olarak toplumdan topluma iyi-kötü, doğru-yanlış gibi değer yargıları değişebilir. Ahlak, toplumdaki bireyleri uymak zorunda bırakır. Bireyler de bu doğrultuda davranışlarını düzenlerler. Törel gelişim içinde, davranışların toplumun uygun göreceği bir biçimde düzenlenmesi de yer alır. Çocuklar, törel davranışlara doğuştan sahip değildir. Daha çok öğrenerek, yaşayarak, uygulayarak benimserler. Çocuk doğuşta ne iyi,ne de kötüdür. Onun nasıl bir birey olacağı doğumdan sonraki yaşantılarıyla ilgilidir. İnsan, yaradılışı gereği iyiye yöneliktir. Çocuğun içten gelen istekleri incelendiğinde “sevgi” ve “iş birliği yapmak” yönünde olduğu görülür. Çocuğun daha sonraki yaşamındaki olumlu ya da olumsuz etkiler, törel davranışlarının değişmesine yol açar. BencillikBencil’i yalnız kendi çıkarlarını düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan birey diye tanımlayabiliriz. Bencillik ise başkalarını umursamadan bireyin bütün eylem ve işlerinin kendi yararına, çıkarına yönelik olması, bu tutumun yaşam tarzı hâline getirmesidir. Temel gelişimde bencil davranışlar aşamasında olan insan, sadece kendi çıkarlarını düşünür. Bencil davranışlar en çok 3-6 yaşlarda görülür. Daha önceki yaşlar, töre dışı davranışlar dönemidir ve bu dönem ilk üç yılı içine alır. Bu çağda çocuk, iyilik ve kötülük düşüncesine sahip değildir. Yalancılığın ve hırsızlığın kötü bir şey olduğunu bilmez. Yalanlar, hayal dünyasının zenginliğinden; hırsızlık henüz mülkiyet kavramı gelişmediğinden meydana gelir. Bencil davranışlar aşamasındaki çocuk, kendini dünyanın merkezi gibi görür. Her şeyin kendi istekleri doğrultusunda olmasını ister. Bu nedenle bu dönem “benmerkezcilik” dönemi olarak adlandırılır. Benmerkezci çocuk; kendini analiz etmek, kendi hakkında düşünmek istemez. Düşünce ve kurgu olan şeyler bile çocuk tarafından maddi gerçekler gibi algılanır. Örneğin kendisine çikolata, kola, cips gibi sevdiği şeyleri veren kişileri, vermeyenden çok sever. Zihinsel yapı tam gelişmediğinden çocuk bu dönemde daha çok duygularının etkisi altındadır. Bazen başkalarını da düşünür gibi olur. Ama yine de dolaylı olarak kendisini düşünür. Bencillik, vicdan ve törel duyguların oluşmasını güçleştirir. Çocuk, bu duyguları ancak çevresindekilerin davranışlarını gözleyerek öğrenir. Bencillik davranışının sonunda çocuk ne gibi tehlikelerin ve cezanın gelebileceğini tahmin eder. Bencil davranışı yapan birey için bunlar pek umursanacak gibi değilse kaçınmanın yolunu biliyorsa, bencil eylemlerine devam eder. Çocukların okula başlama döneminde bu aşamadan geçmiş olması gerekir. Çocuk bu dönemde kuralların bilincindedir, ama doğasını kavrayamaz. Bu dönemde çocuk arkadaş arar. Ancak her çocuk arkadaşla birlikte kendi oyununu oynar. Kazanmak, birinci olmak düşüncesi henüz gelişmemiştir. Öykünme; taklit etme, bireyin başkalarının davranışlarını kendine model alarak benimseyip, yinelemesidir. Bağımlılık, boyun eğmek, itaat etmek için başkasının davranışına olduğu gibi hiç bozmadan uymaktır. Öykünme, çoğunlukla beğenilen takdir gören davranışları yapanlara benzemek için yapılırken; uyma, etki yapanlarla iyi anlaşmak için yapılır. Törel gelişimin öykünmecilik aşamasında olan birey, ne yapması gerektiğini kendi içinde ölçüp tartmadan, kendine kolay geldiği ya da kınanmaktan korktuğu için başkalarının yaptığını yaparak rahat eder. Bu durum toplumsal öğrenme kuramıyla da açıklanabilir. Bu kurama göre çocukların, yetişkinlerin ahlak normlarını öncelikle gözlemledikleri davranışları, kuralları, değerleri dereceli bir taklit etme süreciyle kazandıkları ileri sürülür. Kısacası, öykünme, toplumsal bir öğrenme sürecidir. Birey, öykünmeyle topluma uygun birçok davranışı öğrenir. Öykünmeciliğin olumsuz yönü ise bireyin bu yolu tek öğrenme yolu olarak görmesinin sonucu olarak, kendisine özgü davranma bağımsızlığını yitirmesidir. Vicdan; insanın davranışlarının iyiliğini, kötülüğünü, doğruluğunu, yanlışlığını, haklılığını haksızlığını içsel olarak yargılama gücü olarak tanımlanır. Çocuğun kendisini kontrol edebilmesiyle bireyin davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya yönelten, kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güçtür. Bu güçle birey, davranışları konusunda bir karara varır. Birey bu karara göre kendisini ödüllendirir ya da çocuk, öğrendiği sınırları ve kısıtlamaları benimseyerek toplumsal kurallar karşısında belirli tavırlar elde eder. Bazı çocuklar, büyüdükçe topluma aykırı davranışlar gerçekleştirirler. Örneğin suç işlerler, bazı çocuklar da aşırı vicdanlı olup, genellikle büyüdüklerinde fazla duyarlı, özverili, duygusallık nedeniyle psikologlardan en çok yardım alan kişiler olurlar. Çok utangaç, çekingen, güvensiz, yaptıkları her şeyde çevreye zarar vereceklerinden korkan bu aşırı vicdanlı etmemiz gereken şey, çocukları evde ya da okulda her iki yönde de aşırılıklar içinde duygusal ve ussalakıl vicdan olmak üzere ikiye ayrılır. Duygusal vicdanlılık aşamasında insan davranışlarını duygusal inançlarıyla yargılar. 10 yaşından ergenliğe kadar bu dönem sürer. Zihinsel yetenekler tam anlamıyla gelişmediği için çocuk duygularının etkisindedir. Hoşlanma ilkesi çocuk üzerinde henüz varlığını sürdürmektedir. Bu dönemde çocuk, kendisinden yapması istenen davranış kurallarını öğrenir ve bunlara sıkıca bağlanır. Bağlanılan bu davranış kurallarının bazısı çocuk tarafından benimsenir. Örneğin çok sevdiği bir kişinin aile bireyleri, arkadaş, sanatçı vb. hareketini yapmak zamanla bu hareketin bağımsız olarak yapılması ile sonuçlanır. Bir süre sonra davranışın yapılmasında rol oynayan “önemli kişi” unutulur, yalnızca bu davranış kalır. Çocuk, henüz davranışların nedenlerine inecek gücü gösteremez. Bu nedenle yargıları kutsaldır. Bilimsel tutuma sahip olmayan birçok yetişkin bu basamakta kalır. Bu yetişkinler nabza göre şerbet vermekten hoşlanırlar. Her davranışlarında duygularının etkisi vardır. Fen ve doğa deneyleriyle başlayarak tartışma yöntemiyle çocuklara yavaş yavaş bilimsel düşünebilme gücü kazandırıldıkça çocuk bu basamakta kalmaz, vicdanlılık aşamasına geçen insan, davranışlarını ussal inançlarıyla yargılar. Duygusal vicdanlılıktan ussal vicdanlığa geçen birey, törel ilke ve kuralları usununaklının süzgecinden geçirerek ve sorgulayarak uygular. Bu aşamada insan, törel ilke ve kuralların yerine,zamanına,duruma ve uygulanan bireye göre değiştirilip, geliştirilerek uygulanabileceğinin bilincine varır. Özgecilik İnsanın kendisinden önce başkalarının iyiliğini, yararını düşünüp yardımcı olmasıdır. Başkalarından karşılık beklemeden iyiliğine koşmak ve bu davranışları yaparken, bunun başkalarına zarar verip vermeyeceğini, onları üzüp üzmeyeceğini düşünmektir. Törel gelişimin ulaşabileceği en son aşamadır. Bu dönemdeki çocuklar, duruma göre esnek hareket edebilme yeteneğini kazanırlar. Özgeci birey, başkaları ile sürekli empati içindedir. Karşılaşılan olaylar, kişiler karşısında ussal vicdanına dayanarak davranır. Özgecilik duygusu, kişinin başkalarının iyiliği için çalıştığının belirtisidir. Bu duygu sevginin bir parçasıdır. Bireylerin bencillikten kurtulması, törel duyguların geliştiğini gösterir. Çocuk bencillikten kurtuldukça “özgeci” olmaya başlar. Bu yaştaki, çocuk dünyada başkalarının varlığını,onların da kendisi gibi bir birey olduğunu kabul karşın çocukta yine de bencillik ancak 9-10 yaşlarına ulaştıktan sonra kendi kendini eleştirebilecek bir olgunluk düzeyine ulaşır. Bundan sonra özgecilik duygusu daha da gelişmeye başlar. Özgecilik duygusuna sahip olan bireyde anlayış, sempati, incelik, özveri ve yardım duygusu bir arada birey, törel davranışlarını katı kurallardan kurtararak kendini başkalarının yararına olan amaçlara yöneltir. Böylece birey, yaşamındaki engelleri özgeci bir tutumla kaldırmaya çalışır.
AnasayfaDers NotlarıSevap, günah, haram ve helal kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni4. Sınıf Din Kültürü Sevap, günah, haram ve helal kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz. konusu kısaca hakkında bilgileri ele alacağız. Cevap Sevap Yüce Allah Celle Celalühü sevgisini ve muhabbetini kazanmak amacıyla çizmiş olduğu yolda insanlara yardım etmek güzel sözler kullanma güzel ahlaklı olmak ve bizlere emrettiği ibadetleri yerine getirme sonucunda kazanmış olduğumuz duruma sevap adı verilir. Günah Yüce Allah Celle celaluhu bizlerden uzak durmasını istediği ve haram kıldığı yasak kıldığı kumar uyuşturucu gıybet iftira gibi kötü hal ve davranışların yapılmasına günah adı verilir. Haram Yüce Allah Celle Celalühü Biz insanlar için uygun görmediği davranışlar ve uygun görmediği yiyeceklere Müslümanlar uzak durması gereken durumlara haram adı verilir. Helal Allah Celle Celalühü bizler için uygun gördüğü yemesinde bir sakınca nın olmadığı bizlere uygun olan davranışları yapmamıza izin verilen duruma helal adı verilir. Sevap, günah, haram ve helal kavramlarının anlamlarını araştırıp Hakkında Soru Sormak İster Misiniz ? Yorum ve Düşüncelerinizin Bizim İçin Ne Kadar Değerli Olduğunu Biliyor Musunuz ? Destek ve Yorumlarınız için Tıklayınız... Sevap kelimesi iyilik yapmak güzel davranışlarda bulunmak güzel ahlakta bulunmak ve güzellikleri davranışları birlemek anlamına gelen bir kelimedir ise işlemesi yasak olan ve işlediği zaman kötü sonuçlara çıkaran bir kavramdır. Haram Allahu Teala ben tamamıyla yasakladığı ve işlendiği sen büyük günahların ortaya çıktı davranışlar sözler ve olaylardır helal ise Allahu Teala dinin insanları helal kıldığı ve yapmasında hiçbir sorun olmadığı davranışlar sözler ibadetler ve olaylar olarak Bir Cevap bölümünü boş bırakabilirsiniz. Önceki Ders Kitabı Sayfa Cevapları Salavat nedir ve nasıl söylenir? Araştırınız. Bir Sonraki Sayfa Cevapları Konusu5. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 9 Cevapları Anka Kuşu Yayınevi » 15 Kayıtlı ÜyeSon Üye Kuran-i Kerim Öğretmeni error Content is protected !!
din ve ahlak kavramları araştırınız