9sınıf özetler 9. sınıf tarih 9. sınıf tarih özetleri ege ve yunan medeniyetleri girit medeniyeti iskender imparatorluğu miken medeniyeti peleponnes sava Anadolu Uygarlıkları . Sonraki Konu . Türk Adının Anlamı ve Kökeni, Türklerin Anayurdu, Orta Asya'da Kurulan İlk Türk Devletleri.
Anadolumedeniyetleri hakkında kısaca bilgiler, anadoludaki kurulan ilk medeniyetler, Anadolu’da kurulan ilk medeniyetler nelerdir ? Anadolu tarih boyunca birçok istilaya uğramıştır bunun sebebi ise, 3 tarafının denizlerle çevrili olması ve verimli toprakları, ılımlı iklime sahip olduğu için aynı zamanda coğrafi konumu
SümerlilerinAnadolu’yu ele geçirdiklerinin. Soru 5. Mısır’da yapı malzemesi olarak taş, Mezopotamya’da ise kerpiç ve tuğla kullanılmıştır. Bu durumun aşağıdakilerden hangisine neden olması beklenir? A. Mısır mimari eserlerinin daha kalıcı olmasına. B. Mezopotamyalıların tarımla uğraşmalarına. C.
9 Sınıf Tarih İlk Çağ Uygarlıkları 2 - Test Çöz. Testi Tamamladınız. Devletin başkenti Gordion’dur. Suriye toprakları yüzünden Mısırlılarla savaşmışlardır. Kraldan sonra en yetkili kişi Tavananna adı verilen kraliçedir. Bin tanrılı ili adı bu döneme aittir. Anadolu’da ilk medeni kanunları oluşturmuşlardır.
10 SINIF TARİH TEST-1 Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiyesi-1 10. SINIF TARİH TEST-5 Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti 1302-1453-2 10. SINIF TARİH TEST-4 Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti-1 10. SINIF TARİH TEST-3 Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiyesi-3 10. SINIF BİYOLOJİ TEST-7 Kalıtım-2
LİSE9.SINIF TARİH NOTLARI 1 LİSE 9.SINIF TARİH NOTLARI Tarihin Tanımı: Tarih; insan topluluklarının geçmişteki sosyal, siyasi, iktisadi , kültürel ve dini etkinliklerini toplumlar arasındaki ilişkileri yer ve zaman belirterek, neden sonuç ilişkisi
IgTnlP. HİTİTLER ETİLER ► 2000 yılında Kızılırmak çevresine yerleştiler. ►İlk Çağ’da Anadolu’da kurulan devletler krallıkla yönetilmekteydi. Kralların geniş yetkileri kral başrahip olarak ayinleri yönetir, başyargıç olarak adaleti uygular, başkomutan olarak orduyu komuta ederdi. ►Hititlerde Tavananna denilen kraliçe’de yönetimde söz sahibi idi. Kral olmadığı zaman ayinleri yönetirdi. Başkentleri Hattuşaş’dır. ►Hititlerde asillerden oluşan Pankuş Meclisi vardı. Önemli konular bu mecliste görüşülürdü. Kral meclise karşı sorumluydu. ►Hititliler, Suriye için Mısırlılarla 16 yıl savaş yaptılar. Bu savaşlar sonunda tarihte ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşması imzalandı 1280. Hititliler bu antlaşma ile Kuzey Suriye’ye egemen oldular. ►Hititliler Anadolu medeniyetinin temelini oluşturur. ►Anadolu’da demir çağını başlatmışlardır. ► 1800 yıllarında Hititler, Asurlu tüccarlardan öğrendikleri Çivi Yazısını kullanarak, Anadolu da Tarih Çağlarını başlatmışlardır. Anadolu’da ki ilk yazılı belgeler Asurlu tüccarlar tarafından Kayseri Kültepe’ye getirilen tabletlerdir. Hititliler Hiyeroglif resim yazısını da kullanmışlardır. ► Hititlerin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık idi. ►Halk soysal sınıflara ayrılmıştı. Kral, ailesi ve soylular en geniş yetkilere sahipti. Kölelerin hakları ise yok denecek kadar azdı. Yalnız Hititlerde kölelere bedelini ödeyerek özgürlüklerini elde etmelerine izin verilmiştir. ►Hitit kralları öldükten sonra Tanrıya hesap vereceklerine inandıkları için yaptıkları işleri Anal adı verilen yıllıklara yazdırmışlardır. Böylece ilk tarih yazıcılığı başlamıştır. ►Çok tanrılı din vardır. Bu dönemde Anadolu’ya “Bin Tanrı İli” denidi. ►Frigler, Hitit Devleti’ne son verdiler. LİDYALILAR ►Bugün ki Küçük Menderes ile Gediz nehri arasındaki bölgeye İlk Çağ’da Lidya denmekteydi. 7. yy’da Frigler yıkılınca bağımsız hale geldiler. ►Lidyalıların başkentleri Sard şehriydi. ►Lidyalılar, başkentleri Sard’dan başlayarak Mezopotamya’da Ninova şehrine kadar uzanan Kral Yolunu yaptılar. Bu yolun güvenliğini sağlayarak tüccarların güvenliğini korudular. Ticaret, Lidyalıların kısa sürede zenginleşmesini sağlamıştır. ►Lidyalılar Fenike Alfabesini kullanmışlardır. ►Lidyalılar tarihte ilk kez altın para kullanmaya başladılar 700. Bu durum ticarette takas usulünün kalkmasına ticaretin kolaylaşmasına yol açtı. ►Paralı askerleri vardır. Orduya önem vermemeleri çabuk yıkılmalarında etkendir. Lidya Devleti, Pers saldırıları sonunda yıkıldı FRİGLER ►Hitit Devleti’ni yıkıp Orta ve Batı Anadolu’ya egemen oldular. ►Ankara yakındaki Gordion başkentleridir. ►Frigler tarıma büyük önem verirlerdi. Toprak tanrısı Kibele en büyük tanrı olarak kabul edilirdi. Öküz öldürmenin ve saban kırmanın cezası çok ağırdı. ►Dokumacılık başta Frigler olmak üzere tüm Anadolu uygarlıklarında gelişmişti. ►Frigler, Fenike alfabesini kullanmışlardır ►Frig Krallarına Midas ünvanı verilirdi. ►Frig Devleti, Kimmerlerin saldırıları sonunda yıkıldı. URARTULAR ► 9. yy’da Van ve çevresinde kurulmuşlardır. ►Başkentleri Tuşpa Van dır. ►Tarım ve Hayvancılık gelişmiştir. Sulama kanalları yapmışlardır. İlk barajları yaptılar. ►Madencilk gelişmiştir. ►Uratular öldükten sonra yaşamın devam ettiğine inanırlardı. Bu nedenle mezarlarını ev şeklinde yaparlar, ölünün yanına yiyecek, içecek ve çeşitli eşyalar koyarlardı. ►Urartular resim ve çivi yazısını kullanmışlardır. ►Urartular Medler tarafından yıkılmışlardır. İYONYALILAR ►İlk çağda Foça ve Milet arasında kalan bölgeye İyonya denmekteydi. İyonyalılar 11. yüzyılda Ege üzerinden buralara gelip yerleşmiş denizci bir toplumdu. ►İyonya’da her şehir bir devlet durumundaydı. Bu nedenle aralarında siyasi birlik yoktu. Efes, Milet, Foça, İzmir İyonyalılarda hür olanların yönetime katılma hakkı vardı. ►Denizcilik ve deniz ticaretine önem veren İyonyalılar bu sayede oldukça zenginleştiler. ►Akdeniz, Karadeniz ve Ege kıyılarında koloniler kurdular. ► İyonyalılar Fenike Alfabesini kullanmışlardır ►İyonyalılar Yunan tanrılarına da taparlardı. Tanrılar yarı insan şeklinde düşünülüyordu. ►Bilim, sanat ve edebiyata büyük önem vermişlerdir. Anadolu’daki uygarlıklar, Mezopotamya, Mısır, Yunanistan’daki uygarlıklardan etkilenmişlerdir. İlk Çağda Fırat ve Dicle nehirlerinin arasındaki kalan bölgeye Mezopotamya denmekteydi. Mezopotamya da uygarlığın temeli Sümerlere dayanmaktadır İlk yazı, ilk yazılı hukuk kuralları, ilk takvim, ilk matematik bilgileri Sümerlere aittir. Daha sonra bölgeye hakim olan Akadlar, Asurlular ve Babilliler Sümer uygarlığını daha da geliştirmişlerdir. Göç, istila, ticaret yoluyla çevre ülkelerde yaymışlardır. Bu durumdan en çok Anadolu uygarlıkları etkilenmişlerdir. Yazı Asurlu tüccarlar tarafından Anadolu’ya getirilmiştir. Anadolu da ki bilimsel çalışmaların, hukuk kurallarının ve edebiyat ürünlerinin kaynağını büyük ölçüde Mezopotamya oluşturur. Anadolu’da kullanılan hiyeroglif yazısıyla tıp ve ezacılık alanında ki gelişmelerin kaynağı ise Mısır uygarlığıdır. Yunanlılar daha çok batı Anadolu’da kurulmuş olan İyonyalılar, Frigler ve Lidyalılar üzerinde etkili olmuştur. Bu uygarlıkların kullandıkları yazılar din ve inançları üzerinde yunan uygarlığının etkisi oldukça fazladır. Anadolu da iki yüzyıl kadar hakim olan Perslerin Anadolu uygarlıkları üzerinde fazla bir etkisi olmamıştır. Çünkü Persler kültürel alanda Anadolu uygarlıklarından daha geridir. MÖ 4. yüzyılda İskender Persleri yenerek Anadolu, Mısır, Mezopotamya, İran ve Hindistan’ı ele geçirmiştir. İskender’in bu faaliyetleri ilk çağın en önemli uygarlık merkezlerinin birleşmesine doğu batı uygarlıklarının birbirlerini etkilemelerine yol açmış, bu durum uygarlık alanındaki ilerlemeleri hızlandırmıştır. Batı Anadolu da kurulmuş olan Bergama Krallığı, dünyada ilk sağlık evini kurmuşlar, parşömen kağıdını icat etmişler ve çok sayıda mimari eser yapmışlardır. 753 yılında İtalya’da kurulmuş olan Roma imparatorluğu Anadolu’ya egemen oldular. Romalılar Anadolu’ya yollar, köprüler, su kemerleri, hamamlar, tapınaklar, tiyatrolar yaptırmışlardır. Bu eserlerden bir kısmı günümüze kadar gelmiştir. Bunlardan en önemlileri, Ankara’daki Ogüst Mabedi ve Roma Hamamı, İstanbul’daki Çemberlitaş ve Bozdoğan Sukemeri, Antalya’daki Aspendos Tiyatrosudur. Bizanslılar döneminde Anadolu’daki kültürel faaliyetler devam etmiştir.
10/01/2015 İnsanlığın İlk Dönemleri Ünitesi 4,552 Görünümler ANADOLU UYGARLIKLARI Yaplan arkeolojik araştırmalar Anadoluda tarih öncesi dönemlerin yaşandığını göstermiştir. Başlıca örnekler şunlardır Yontma Taş Çağıyla ilgili buluntular, Antalya Karain ve Beldibi mağaralarında çıkarılmıştr. Cilalı Taş Çağıyla ilgili buluntular. Konya, Çatalhöyük, Diyarbakır Çayönü ve Burdur Hacılar yerleşmelerinde elde edilmiştir. Kalkolitik dönem ile ilgili buluntular. Denizli, Çivril, Beycesultan yerleşmeleri ile Burdur Hacılarda görülmüştür. Tunç çağıyla ilgili buluntular. Çanakkale Truva, Kayseri, Kültepe, Yozgat–Alişar, Çorum–Alacahöyükde çıkarılmıştır. – Anadolu’da Yazılı Devirlerin Başlaması Anadoluya yazıyı Asurlular getirmiştir. Bu durum Kayseri Kültepede yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır. Bulunan belgeler Anadolu’nun ilk yazılı belgeleridir. Böylece Anadolu’da Tarih devirlerine yazılı döneme girilmiştir.
ANADOLU UYGARLIĞI Coğrafi konumu itibariyle Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü vazifesi görmesi ve ulaşım kolaylığı sağlaması nedeniyle tarih boyunca doğu-batı istilalarına, göçlere ve savaşlara sahne olmuştur. İklimi ve toprakları tarıma, özellikle hayvancılığa elverişlidir. Bitki örtüsünün zenginliğinin yanı sıra maden zenginliği de istilalarda etkili olmuştur. İklim ve toprakların elverişli olması sonucu birçok kavim Anadolu’ya gelmiş, bunun sonucunda da Anadolu, uygarlıkların gelişim sürecinde de bir köprü olma konumunu kazanmıştır. Burada çeşitli uygarlıklar yaratılmış ve farklı kültürler birbirleriyle kaynaşmıştır. Türkiye, bu bakımdan bir açık hava müzesi gibidir ve çeşitli uygarlıkların mirasçısıdır. Uygarlığın ilk filizlendiği bölgelerden biri olan Anadolu’da uygarlık Yontmataş dönemine kadar uzanır. Antalya’da Karain, Beldibi ve Belbaşı Mağaraları Anadolu’nun Yontmataş paleolitik dönemini aydınlatan önemli merkezlerdir Diyarbakır Çayönü, Konya Çatalhöyük ve Gaziantep Sakçagözü’nde Cilalıtaş Neolitik Devri’ne ait kalıntılara rastlanmıştır Tarım ve hayvancılıkla uğraşan bu devir insanları ticarete ve maden işçiliğine de önem vermişlerdir. Bu dönemde dini inançlar gelişmiş, insanlar bereketin simgesi sayılan “Büyük Ana” ya tapınmışlardır. Truva’da Priamos’un hazineleri denilen altın ve gümüşten süs eşyaları bulunmuştur. Ege Bölgesi’nin en eski ev tipi Megaronlar ortaya çıkarılmıştır. Anadolu Tunç Devri’nin Asur kolonileri çağını kapsayan döneminde yazılı devire geçmiştir. Bu dönemde üretim artmış, ticaret gelişmiş, mülkiyetin simgesi olan damga ve silindir mühürler kullanılmıştır. Bu kültürü yaratanlar “Hattiler” veya “Protohititler” dir. Yazı, Asurlu tüccarlar tarafından Anadolu’ya getirilmiş, böylece Anadolu’da tarih devirleri başlamıştır Anadolu Uygarlığı’nın oluşumunda başta Mezopotamya olmak üzere Mısır Uygarlığı etkili olmuştur. Anadolu’da kurulan ilk devlet Hitit’tir. Hititler yıllarında Kafkasya’dan geldikleri sanılmaktadır. Kızılırmak yayı Kapadokya içerisinde yerleşerek Hattuşaş’ı kendilerine başkent yapan Hititler, kendilerinden önce bu bölgede kent devletleri kuran Hatti Kavmi’nin kültüründen etkilenmişler ve kendilerine “Hattili” demişlerdir. yıllarında Hattuşaş Kralı Labarnaş tarafından siyasi birlik kurulmuştur. Eski devlet zamanında Babil’i zaptettiler, Mezopotamya Uygarlığı ile doğrudan ilişki kurdular. Yeni devlet zamanında Anadolu’daki çeşitli krallıkları egemenliklerine aldılar. Anlaşmalar yolu ile bu krallıkları kendilerine bağladılar. Bu dönemde Hitit Devleti bir federasyon devlet özelliği gösterir. yıllarında Ege Göçleri sonunda denizci kavimler tarafından yıkılmışlardır. Hititlerin bir kısmı Güneydoğu Anadolu bölgesine çekilerek yıllarına kadar süren Geç Hitit şehir devletlerini kurmuşlardır. Mezopotamya Uygarlığından etkilenmişlerdir. Tarım ve hayvancılık gelişmiştir. Çivi ve resim hiyeroglif yazısını kullanmışlardır. Kendilerinden önce Anadolu’da meydana gelen kültürle Mezopotamya ve Mısır kültürlerini kaynaştırarak Anadolu uygarlığının temelini oluşturmuşlardır. Anallar bu dönemde bir yıl boyunca tanrıya yönelik, tanrıya hesap verme amacıyla yazılmış yıllıklardır, yazılı kaynaklardır. Böylece Anadolu’da tarih yazıcılığını başlatmışlardır. Devlet yönetiminin başında “Labarna” Büyük Kral ünvanını taşıyan bir kral bulunurdu. Kral, yöneticiliğinin yanı sıra başrahiplik, başkomutanlık ve başyargıçlık görevlerini de üstlenmişti. Kralın yanında asillerden oluşan “Pankuş Meclisi” bulunmaktaydı. Meclis, kralı denetleyen bir danışma meclisi niteliğindeydi. İlk parlemento. Ancak imparatorluk sürecinde güçlü bir askeri devlet durumuna ulaşınca meclisin eski ağırlığı kalmamıştır. Ancak meclisin varlığı Hitit yönetimini koyu bir mutlakiyet olmaktan çıkarmıştır. “Tavananna” adı verilen kraliçe, kralın en yakın yardımcısı idi ve yönetimde etkisi vardı. Hitit Devleti, birçok feodal beyliklerin merkezi otorite etrafında birleştirilmesiyle meydana getirilmiştir. Böylece “Feodal Federasyon” şeklini ilk oluşturanlardır. Halk, hürler ve köleler olarak ikiye ayrılırdı. Hürler; soylular, rahipler, askerler, memurlar, tüccarlar ve köylülerden oluşuyordu. Köleler ve Nomralar’a fethedilen ülkelerden ganimet olarak getirilen esirler ve askerler bazı haklar tanınmıştı. Bedel ödeyerek hürler sınıfına geçebildikleri gibi belli bir ölçüde mal ve mülk sahibi de olabiliyorlardı. Hititler, Sümerlerin hukuk sistemini benimsemişlerdir. Mülkiyet hakkı güvence altına alınmıştır. Yasalarında özel mülkiyete ve aile hukukuna önem vermişlerdir. Anadolu’da ilk ceza hukukunu uygulayanlardır. Kanunları daha insancıldı. Kısasa kısas ilkesi yoktu. Pek çok suçun cezası tazminat olarak ödenirdi. Aile hukukunu tarihte ilk kez devlet koruyuculuğunda resmiyet kazandırmışlardır. Önceleri daimi ordu yoktu. Eli silah tutan her erkek savaş zamanı orduya katılmak zorundaydı. Daha sonrada daimi ordular kurulmuştur. Kendilerine toprak verilen soylular, asker beslemek ve onlarla birlikte savaşa katılmak zorundaydılar. Bu uygulama bir çeşit “Tımar Sistemi” idi. Ekonomik hayatın temeli tarım ve hayvancılıktı. Topraklar kral adına ekilirdi. Tarihte ilk yazılı antlaşmayı yapmışlardır Kadeş Savaşı ve Barışı diye bilinen çatışmanın nedeni, askerlik ve ticaret bakımından önemli olan Kuzey Suriye topraklarını ele geçirmekti. Hitit Kralı III. Hattuşil ile Mısır Kralı II. Ramses’in orduları arasında yapılan savaş, sonucu bakımından önemlidir. Çünkü antlaşmaya Mısır adına II. Ramses, Hititler adına III. Hattuşil ile eşi Pudahepa imza koymuştur. Bu durum, Hititlerde kadına verilen değerin niteliğini göstermesi açısından olduğu kadar, tarihte ilk bilinen yazılı anlaşmada bir kadının imzasının olması da ayrı bir önem kazandırmaktadır. Antlaşmaya göre Kuzey Suriye Hititlere bırakılmış, her iki devlet de Asurluların güçlenmesine karşın, karşılıklı yardımlaşma kararı almışlardır. Kendi tanrılarının yanı sıra, Anadolu’daki kavimlerin ve komşu devletlerin tanrılarına da tapmışlardır. Bu nedenle Hitit Devleti’ne “Bin Tanrı İli” denilmiştir. Mezopotamya’nın etkisi altında kalarak masal ve destanlar kaleme almışlardır. Bunların en önemlisi “Kumarki Destanı” dır. Mimari alanda ileri gitmişler, kayaları düzleştirerek tanrı kabartmaları yapmışlardır. Bunların en güzel örneği Boğazköy yakınlarındaki Yazılıkaya ve İvriz kabartmalarıdır. İonlar İyonlar yıllarında Yunan yarımadasının Dorlar tarafından işgal edilmesi üzerine buradan kaçan Akalar, Batı Anadolu kıyılarına yerleşerek halkla karışıp kaynaşmaları sonucunda İon Uygarlığı meydana gelmiştir. Efes, Milet, İzmir, Foça, Bergama başta olmak üzere 12 şehir devleti kurdular. Bu şehir devletleri özgürlüklerine düşkün olmaları nedeniyle hiçbir zaman birleşememiş ve siyasi birliği kuramamışlardır. İon şehir devletleri başlangıçta krallıkla yönetiliyordu. yıllarında soylular aristokratlar krallığa son verip kendi oligarşik idarelerini kurdular aristokrat cumhuriyeti. Bu yönetime halk tepki gösterdi. Bunun sonucunda güçlü kişiler olan “Tiran” lar yönetime el koydu. Tiranlar zamanla baskıcı bir yönetim kurdular. Bu gelişmeler sonunda İon şehirlerinde tarihte ilk kez ilkel bir nitelik gösteren demokrasi rejimi doğdu. Deniz ticaretiyle uğraşmışlar, kurdukları koloniler aracılığı ile Karadeniz ve Akdeniz’in her tarafını tanımışlar ve Fenikelilerden etkilenmişlerdir. Koloni Sözcük olarak 3 değişik anlamda kullanılır a Sömürge b Göçmen topluluğu ya da bu topluluğun yerleştiği yer c Yabancı konuk topluluğu Kolonilerin oluşturulmasındaki birinci amaç, kolonileştirilen ülkelerin doğal zenginliği ile egemen ülkenin kendi üretim fazlasını satacağı Pazar gereksinmesinden doğmuştur. ikinci amaç olarak da egemen ülkenin kendi ekonomik politikasındaki iç bozukluklardan kurtulmak amacıyla yönetim karşıtlarını göçmen olarak sürgüne gönderdikleri yer olarak görmeleridir. 1. Yüksek Hitit Uygarlığından etkilenmesi 2. Kolonileri aracılığı ile diğer uygarlıklardan yararlanması 3. Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitiş noktasında olması 4. Ticaretle uğraşarak ekonomik bakımdan güçlenmesi 5. Dinsel baskının olmaması, İon şehir devletlerinin dinsel birlik içinde olmaları gibi nedenlerden dolayı İonya bir kültür merkezi haline gelmiştir. Pozitif bilimin ilk kıpırdaması İonya’da gerçekleşmiştir. Antik çağın ünlü bilginleri ve uğraştıkları bilim dalları şunlardır Thales Astronomide ve matematikte bilimsel ilerlemeler sağladı Tales bağlantısı. Dünyanın temel maddesinin su olduğunu ileri sürmüştür. Pisagor Matematik ve geometride kurallar geliştirmiş Pisagor Bağlantısı, ilk kez dünyanın küre şeklinde olduğunu düşünmüştür. Anaksimeneo İlk kez ay tutulmasını doğru açıklamış, havanın temel madde olduğunu ileri sürmüştür. Heraklitos Felsefe evrenin ilk ana maddesinin ateş olduğunu söyler. Heredot Tarih Ksenefon Coğrafya Diojen Mistik felsefe savunucusu ve yayıcısı Homeros Şair İlyada ve Odesa Bunların yanında Milet Felsefe Okulu’nun da önemli bir yeri vardır. Yunan Uygarlığının gelişmesinde etkili olmuşlardır. Mimarlık alanında “İon Nizamı” bir kaide üzerinde yükselen ince uzun sütunlarla belirlenir. adı verilen özgün çalışmaları İlkçağ mimarisinde önemli bir yer tutar. Ayrıca tapınaklar, tiyatrolar, mermerden yapılmış saraylar ve yontular İon sanatının en güzel örnekleridir. Polis adını verdikleri şehir devletleri halinde yaşayan İonlar, Pers istilası sonucunda zayıflayarak yıkılmışlardır. Pers istilasından sonra İonyalı bazı bilim adamları Yunanistan’a geçerek burada İon felsefe anlayışını ve diğer bilimleri yaymışlardır. Urartular Asya kökenli Hürrit kabileleri tarafından yılları arasında Doğu Anadolu’da kurulan devlettir. Aras nehri ve Van Gölü ile İran’daki Urmiye Gölü arasında kalan bölgede yaşamışlardır. Başkentleri Tuşpa Van dir. Devletin kurucusu I. Sardur’dur. Kuzey Suriye çevresine sahip olmuşlar ve bu bölge için Asurlularla savaşmışlar, Anadolu’yu Asur tehlikesinden korumuşlardır. Ekonomik ve askeri nedenlerden dolayı beslenme sorununa çok önem vermişlerdir. Bu amaçla tarım alanlarını verimli yapmak için baraj ve sulama kanalları yapmışlardır. Bu yönde Urartularda önemli bir sulama projesi görülür. Çok sayıda gölet, geniş bir kanal şebekesi ile tarlalara ve köylere ulaşır. Sulama sorununun çözümlenmesi tarımsal üretimi arttırırken hayvancılığın buna paralel bir gelişme göstermediği gözlenmektedir. Urartu sanatı süsleme alanında ileri gitmiştir. Madencilik ve madeni işleme sanatı da diğer toplumlardan daha başarılı olmuşlardır. Altını tel çubuk haline getirip işlemişlerdir. Kral ve soylulara ilişkin mezarlar düz ya da kubbe biçimli çatılara sahip olup, ev çatılarına benzerdi. Mısırlılarda olduğu gibi Urartular’da yaşamın ölümden sonra süreceği inancı görülür. Bunun sonucunda mezarlarını oda ve ev biçiminde yapmışlar, işlerine eşyalar koymuşlardır. Mezarlara çok sayıda basamakla inilir, ölü yanına konulan eşya zenginliği dikkati çeker. Urartular çok tanrılı dine inanmışlardır. Kendi dinlerinin yanı sıra Anadolu’da yaşayan çağdaş diğer ülkelerin tanrılarına da saygılıdırlar. En büyük tanrıları Haldi Savaş tanrısı, Telşeba Fırtına ve gökyüzü tanrısı, Şivini Güneş tanrısı dir. Bu tanrılara değişik sayı ve cinste hayvanlar kurban edilirdi. Bu tanrıların dışında eski totem inancını simgeleyen tanrı ve tanrıçalar da bulunmuştur. yıllarında Medler tarafından yıkılmışlardır. Frigler Ege göçleri ile Balkanlardan gelerek Boğazlar üzerinden Anadolu’ya geçmişler ve Sakarya Havzası merkez olmak üzere Kızılırmak’a dek uzanan bölgeye yerleşmişlerdir Başkentleri Gordion olmak üzere yıllarında İç Anadolu’da geniş topraklara sahip olan bir krallık kurdular. İlk kral Gordion’a adını veren Gordios’tır. En tanınmış kralları Midas döneminde bütün Orta Anadolu’ya egemen olmuşlar, Asur ve Yunan devletleriyle dostça ilişkiler kurmuşlardır. M..676’da Kimmerler tarafından yıkılmışlardır. Ege’den Doğu’ya, Suriye’den Mezopotamya’ya giden ticaret yollarının birleştiği bir bölgede kurulmaları Friglere güç katmıştır. Ticaretin gelişmesi için önlemler alınmış, ticaret yollarının güvenliğini sağlamışlardır. Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Krallar, çiftçilik ve hayvancılığı geliştirmek için sert önlemler almışlardır. Örneğin öküz kesen veya saban kıranın cezası ölümdür. Tiftik dokumacılığı ile “Tapetes” adını taşıyan halı ve kilim üretimi yaygındı. Simli kumaş dokumacılığında ilerlediler. Dini yönden Hititlerin etkisinde kalan Friglerin en güçlü tanrıları ana tanrıça “Kibele” dir. Kibele’nin tabiatın ve tarımın yaratıcısı ve koruyucusu olduğuna inanmışlardır. Ana tanrıça inancı Yunanlılar ve Romalılar tarafından da benimsenmiştir. Krallar ve soylular için Tümülüsler ve kaya mezarları yapmışlardır. Oydukları kayaları mezar ve tapınak olarak kullanmışlardır. Tümülüsler, yığma tepeler için yapılan mezarlardır. Müzik sanatında ilerleyerek bazı ilkel telli ve üflemeli sazların Kitara, flüt ilk yaratıcısıdırlar. Lidyalılar Batı Anadolu’da Gediz ve Büyük Menderes nehirleri arasında kalan bölgede 700 yıllarında devlet kurmuşlar, Persler tarafından yıkılmışlardır. Başkentleri Sard, bilinen ilk hükümdarları Giges’tir. Kral Giges zamanında yaptırılan “Kral Yolu” nu Efes’ten Persopolis’e ulaştırdılar, böylece doğu-batı ticaretini canlandırmışlardır. Başkent Sard Sardes şehrinde ilk serbest pazar niteliğinde bir işyeri yapmışlardır. Yer altı zenginlikleri, verimli topraklara sahip olmaları ve önemli ticaret yolları üzerinde bulunmaları sonucu zengin olmuşlardır. Ticaretteki bu gelişmişlik değişim aracı olarak paranın dolaşım sürecine girmesine neden olacaktır. Dünyada ilk para Lidyalılar tarafından kullanılmıştır. Böylece değiş-tokuş sistemi ortadan kaldırılmış, ekonomik hayatta büyük gelişme ve kolaylık sağlanmıştır. Bir ticaret toplumu olan Lidyalılar dünya tarihinde Serbest Pazar Ekonomisini ilk uygulayanlardır. Ekonomi ve ticari alandaki zenginlik ilkel sermaye birikimini doğurmuş, parayı tek silah gören Lidyalılar ulusal kimlikli bir orduya gereksinim duymamışlar, paralı askerlerden bir ordu oluşturmuşlardır. Bu durum da yıkılışlarında en büyük etken olmuştur.
Anadolu tarihindeki en farklı uygarlıklardan biri olan ve kökenleri Balkanlar olan Frigler’in tarih sahnesinde görünmesi 750 yılına denk gelmektedir. Ancak Frigler, yıllar sonra geniş bir alanda egemenlik kuracakları Anadolu’ya 1200’lü yıllarda gelmiştir. O tarihe dek boylar biçiminde bir yaşam sürmüşlerdir. Günümüzde Eskişehir, Afyon ve Kütahya’nın bulunduğu topraklarda yaşayan Frigler, aynı topraklarda yaşayan Yunan halkı üzerinde de büyük etki sahibi olmuştur. Bu etkileşim sonucundan Frig kültürü, Roma ve Yunan kültürü içinde kendisini kaynaklara göre Trakya, bazılarına göre ise Hint – Avrupa kökenli bir kavimden gelen Frigler, Anadolu’da var oldukları süre icinde Helen, Geç Hitit uygarlıklarının ve bunların yanında Kelt kültürünün de etkisi altında İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından kurulan uygarlıklardan biri olan Frigler, Anadolu’daki dağınık boylar ve düzensiz siyasi yapı nedeniyle ancak 750 yılında siyasi bir birlik ilk kralları ise Gordious’dur ve bu yüzden başkentlerine Gordion adı verilmiştir. Tarih sayfalarında sıkça adı geçen kral Midas ise, yine bir Frig kralıdır. Midas ile güçlü dönemlerini yaşayan Frigler, Roma dönemine dek Anadolu’da varlığını MimarisiFriglerde Ölü GömmeFrig DiliFriglerPessinus BallıhisarFrigler’in YıkılışıFrig TümülüsleriGordiasMidasFrig DiniGordionYazılıkaya
anadolu uygarlıkları 9 sınıf tarih