Tükenme Nedenleri. Soy tükenmesinin birçok nedeni vardır. Örneğin dinozorların nesli, çok büyük bir gök taşı nedeni ile tükenmiştir. Veya Buzul Çağı'nda yaşamış hayvanların nesli sıcağa uyum sağlayamadıkları için tükenmiştir (mamut vb.). Ancak birçok türün tükenmesine neden olan en önemli unsur insandır. NesliTükenmekte Olan Hayvanlar. Nesli Tükenmekte Olan Hayvanları Tanıtıyoruz. Yayın yok. Yayın yok. Ana Sayfa. Kaydol: Kayıtlar (Atom) Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde nadir olarak görülebilmektedir. Bu hayvanın Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tehdit altındadır. Nesli tükenmekte olan bu hayvanın acil koruma altına alınması gerekir. 3.Kara Akbaba: Bu kuş türü Kartallar ve Çaylaklar gibi gündüzcül hayvanlardır. AhmetCan1507@AhmetCan1507. March 2020 2 20 Report. Nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili sorular. hero31 Dinazorların nezaman nesli tükendi. 7 votes Thanks 8. seckinerdem2005 Nesli tükenen hayvanlar arasında olan panda şuanda 4 tane ise eher çevre iyi bakılırsa nasıl bir artma yada azalma olur ? Nesli tükenmekte olan hayvanları korumak için şunları yapabiliriz; İklim değişikliklerine sebep olan etkenleri belirleyerek önlenmesi için çalışılmalıdır. Yaşam alanlarının tahrip edilmemeli ve doğal yaşam alanları korunmalıdır. Kaçak ve izinsiz avlanma nedeniyle canlı nesilleri tehlikeye girmektedir. Neslitükenmekte olan hayvanları neden kurtaralım? Nereden Amur Leoparları , Siyah gergedanlar ve Bornean Orangutanlar -e Hawksbill Kaplumbağaları , Küçük inekler ve mavi yüzgeçli orkinos, nesli tükenme riski altında olan çok sayıda nesli tükenmekte olan hayvan var. Bunun anlamı, bu hayvanları tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğumuzdur. LfNkwRR. nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili bilgi nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili bilgi Nesli tükenmekte olan hayvanlar, nesli tükenmekte olan hayvanların resimleri, Türkiye’de ve dünyada nesli tükenmekte olan hayvanlar, bunların türleri, isimleri, bunlar hakkında bilgiler, ülkemizde hangileri var, listesi, koruma yolları, ülkemizde soyu tükenmekte olan hayvanlar, neden soyları tukenmekte gibi sorularınıza cevaplar içermektedir Nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili olarak dünyada az sayıda kalan, yok olmaya yüz tutmuş, yok olma ile karşı karşıya kalmış hayvan türleridir. Bir hayvan türünün neslinin tükenmekte olması demek,her geçen gün sayılarındaki azalma ile doğada tabiatta bulundukları ortamın yok olmalarını engelleyici, sayılarını arttırılmasına yönelik çalışmaların yapılmaması ve tehdit unsurlarının kalkmaması ile yok olacakları anlamına gelmektedir. nesli tükenmekte olan hayvanlar, Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin IUCN iki yılda bir yayımlanan kırmızı listesinde yer alırlar. Bir türün kırmızı listeye alınması için dünya üzerinde 50'den az yetişkin hayvanın kalmış olması gerekir. Bir diğer bir kategori hassas türlerdir. Bunun için temel kıstas türün yetişkin popülasyonunun 1000'den az olmasıdır. . NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLARDAN BAZILARI Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin IUCN 2006 raporu, insan kaynaklı suistimaller sonucu 784 türün dünya üzerinden tamamen yok olduğunu ve hayvan türünün tükenmekte olduğunu göstermektedir. Sadece 2006'da listeye 530 türün eklenmiş olması canlı türlerinin nekadar büyük bir tehdit altında olduğunu göstermektedir. Bir türün soyunun tükenmesi doğal yaşamın bir parçasıdır aslında, hatta şu anda dünyada bulunan canlıların sayısı, dünyada yaşamış tüm canlıların %5'i kadar olduğu tahmin edilmektedir. Deniz ürünlerine ve suya duyduğumuz açlığın giderek yoğunlaşması gezegenimizde yaşayan su canlıları için giderek ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Sığ suda yaşayan balık türleri azaldıkça, balıkçılar da gözlerini derin sulara dikmektedirler ve böylece oralarda yaşayan canlıların geleceğini tehlikeye atmaktadırlar. Hayvanların neslinin tükenmekte olmasının ana sebebi insanlardır. Diğer sebepler ise insanın ortaya çıkardığı türevlerdir. Bütün canlıların yaşamlarınısürdürebilmeleri için kesinlikle insana ihtiyacıbulunmaz, ama insanın yaşamını sürdürebilmesi için en küçük hücreliden yırtıcılara kadar bu canlılara ihtiyacı vardır. Eğer habitat hayvanların yaşam ortamı tahribatı, plansız nüfus artışı, yapılaşma, ormanların yakılması, sulak alan tahribi sürerse, birçok tür tükenme tehlikesine girmektedir. Bir türün, dünya üzerinde ya da lokal olarak bulunduğu bölgede yok olmasının kötü sonuçlarını kimse kestiremez. Bu, yakın zamanda da ortaya çıkmaz. Örneğin bizi rahatsız eden karasinek birden ortadan kalksa, her tarafı hayvan leşleri götürür. Ya da baykuşların yok olduğunu düşünelim; o zaman tarla fareleri üzerindeki baskı kalkar. Bilim adamları, kıtalardaki doğal yaşam alanlarının insanlar tarafından çitler, asfalt yollar, çiftlikler ve şehirlerle bölünerek, bazı biologların “sanal adalar” olarak adlandırdığı kopuk yaşam alanlarına dönüştüğünü söylüyorlar. Doğalyaşam alanlarının yokedilmesi, aşırı avlanma, iklim değişikliği ve kirlenme pek çok canlının neslinin tükenmesinde etken olan diğer faktörler. "Bilinçli bir koruma olmazsa, doğal hayat bir gün bitecek. Sivrisineğin bile korunmaya ihtiyacı var. Ama yasaklar dinlenmemektedir. Bu gidişle doğa diye bir şey kalmayacak" İnsanlar, hayvanların yaşam alanlarını kendi çıkarları için yok etmektedirler ama bunu yaparken asıl kendi yaşamlarını tehdit altına soktuklarının farkında “Bambu Ayısı” Dev panda, Dünya Doğayı Koruma Vakfı WWF için ayrı bir anlam taşır, çünkü bu sevimli hayvan 1961 yılından beri vakfın sembolü. Dev panda ayrıca anavatanı olan Çin’in de milli amblemi. Siyah-beyaz kürküyle dikkat çeken dev pandaların boyu yaklaşık 1,5 metre, ağırlığı ise 100-150 kg arasındadır. Bambu ormanlarında yaşayan dev pandalar, günde 12-38 kg kadar bambu ağacı yiyerek hayatta kalır. Dev panda Çin’in Yangtze Havzası’ndaki bambu ormanlarında yaşar. Bu havza, biyoçeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Burada nesli tehlike altında olan pek çok hayvan ve bitki türü barınır. Bu açıdan Yangtze Havzası’nın mutlaka korunması gerekiyor. Çin’deki bambu ormanlarının giderek yok olması, pandaların hayatını da tehdit ediyor. Şu anda sadece 700 tane kalan pandaların 21. yüzyılın sonunda soylarının tükenmemesi için extra çaba sarfedilmektedir. Panda avlamanın cezası Çin'de ölüme çarptırılmaktır. Bu hayvanların da habitat kaybı yüzünden sayılarının azaldığı bilinmektedir. Diğer bir adı bambu ayısı olan pandaların ağırlığı neredeyse 120 kilo civarında. Panda gününün büyük bir bölümünü bambu yemekle geçirir. Çok sevdiği bambuyu yiyebilmek için Çin’den başka bir yere gitmediklerinden, ne yazık ki nesilleri tükenmek üzere. Pandalar çok tembel hayvanlardır. Dişleri bambunun sert kabuklarına uygun olarak sağlam ve keskin. Beslenmek onların yaklaşık 14 saatini alıyor. Hayvanat bahçelerinde yaşayan pandalar, doğal ortamlarında yaşayan pandalara göre çok daha farklı beslenebiliyorlar. Yemek yemediği zamanlar panda sürekli uyur. Uyumadığında ise hiç acelesi yoktur ve çok yavaş hareket eder. Düşmanları kovaladığında bile paçasını kurtarır kurtarmaz ilk gördüğü ağaca atlar ve uykusuna veya yemeğine kaldığı yerden devam eder. Hayvanlar aleminin en şefkatli annesi pandalardır. Yeni doğan panda ancak bir fare büyüklüğünde ve 100 gr ağırlığındadır. Bebek pandanın gözlerinin açılması 6 hafta sürer. 3 aylık olduğunda tek başına yürümeye, 5 aylık olduğunda ise koşmaya ve bambunun tadına bakmaya başlar. Bebek panda bir buçuk seneden uzun bir süre annesinin yanında kalır. Ancak bu uzun dönemin sonunda tek başına yaşamaya hazırdır. Bu dönemle ilgili en önemli ayrıntı pandanın çok şefkatli ve sevecen bir anne olmasıdır. Anne panda bebeğine çok düşkündür, onu kolların arasında insanların bebeklerini salladıkları gibi sallar ve sabırla emzirir. Zaten hayvanlar aleminde de yavrularına karşı en sevecen hayvan pandalardır. Pandalar yalnızlığı Ayısı Kutup ayısı Ursus maritimus, 2006 yılında hassas türden tehlike altındaki tür kategorisine geçmiştir. Kutup bölgesindeki buzulların erimesiyle yaşam alanı tehlike altına girmiştir. Tahminlere göre kutup bölgesindeki bu durum değişmezse önümüzdeki 45 yıl içinde türde yüzde 30'luk bir azalma olacak ve sonunda da tümüyle yok olacaktır. Yapılan ölçümler buzulların yüzölçümünün önümüzdeki yüzyıl içinde en az yarı yarıya azalacağını, hatta tümden yok olabileceğini ortaya koymaktadır. Kutup ayıları öylesine güçlü yüzücüler ki, dirimbilimcilerin büyük bir bölümü bunların karadan çok denizde yaşayan canlılar kapsamında ele alınmaları gerektiğine inanmaktadır. Ne var ki, küresel ısınma Kuzey Kutbu’ndaki buzulları erittikçe bu hayvanların büyük bir çoğunluğu açlıktan ölecek ya da sularda boğulup yok olacaktır. Çin pandaların soyunun giderek azaldığını gördükçe endişelenirken, şimdi de imparator penguenleri sorunu ortaya çıkmaktadır. Tasmanya'nın güneyinde Antarktik kıyısında yaşayan imparator penguenleri büyük bir hızla azalmaktadır. Bölgedeki buzlar eridikçe hayvanların sayısı da düşümektedir. Penguenlerin sayısı son 50 yılda 3 bine kadar azalmıştır. En büyük ölüm oranına 1976-1980 arasında denizde buzların azalması sırasında rastlanmıştır. Kısa gagalı yunus Delphinus delphis, Akdeniz alttürüdür. Son 40 yıl içinde türün nüfusu aşırı avlanma ve yaşam alanlarının bozulması sonucu %50 azalmıştır. Bir türün soyunun tükenmesi doğal yaşamın bir parçasıdır aslında, hatta şu anda dünyada bulunan canlıların sayısı, dünyada yaşamış tüm canlıların %5'i kadar olduğu tahmin edilmektedir. Dünyanın var olduğu ilk zamandan beri bu dünyayı paylaştığımız canlılar var. Bu canlılardan biri de hayvanlar. Hayvanlar âlemini çeşit çeşit hayvanlar oluşturmaktadır; etçil hayvanlar, otçul hayvanlar, kanatlı hayvanlar, sürüngenler gibi… Ayrıca ev ortamına alışan hayvanlar ve dışarıdaki hayvanlar için de ayrı tanımlar vardır; evcil hayvanlar ve vahşi hayvanlar. Evcil hayvanlar insanoğlu için ne kadar dost olarak sayılsa da, vahşi hayvanların da doğal ekosisteme uygunluk açısından yararları vardır. Bu yüzden hayvanların biz insanlara ve dünyaya birçok yararları vardır. Son dönemlerde hayvanlara karşı olan şiddet ve hayvanları küçümseme durumu yüzünden hayvan sever insanların aklında olan tek soru “hayvanları nasıl koruyabiliriz?“dir. Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar Nesli tükenmekte olan hayvanları ekosistemin bozulmaması ve düzenli işlemesi için daha fazla çaba göstererek korunmalıdır. Bu yüzden onlara özel karantina bölgeleri oluşturulmalı, bu hayvanların çoğalması için düzenli çalışılmalıdır. Eğer bu hayvanlar av hayvanları ise avlanmasının yasaklanması için başvurular yapılabilir, avlandığında ortaya çıkacak sorunlar ile ilgili bir metin hazırlayıp insanlar bilgilendirilebilir. Hayvanları Korumak İçin Yapmamız Gerekenler Hayvanları avlanmaya karşı korumanın yanında zorlu iklim koşulları süresince de onları korumak gerekir. Bu amaçla evlerin önüne biraz su ve yiyecek konulabilir. Bir diğer önemli sorun ise hayvanlara karşı şiddettir. Bu gibi durumla karşılaşıldığında zaman geçirmeksizin ilgili makamlara başvurabilir, gerekenin yapılması için istekte bulunulabilir. Özellikle sokaklarda başıboş gezen kedi ve köpekler için koyulacak yemekler, insanların göz önüne koymaktansa tenha sokaklara ya da yüksek yerlere koymaya özen gösterilebilir. Böylece hem sokak hayvanları karınlarını rahatlıkla doyurabilir, hem de ona kötülük etmek isteyen insanların önüne bir nebze de olsa geçilmiş olunur. Hayvanları korumak istiyorsak eğer öncelikle hayvanlara saygı duymamız gerektiğini unutmayalım. Eski çağlarda insanlar, beslenmek ve korunmak için hayvanları öldürüyorlardı Ama yüzyıllar içinde insanın hayvanları öldürme nedenleri çok çeşitlendi ve giderek bir katliama dönüştü Bu nedenlerden bazılarını aşağıdaki gibi sayabiliriz 1 Korunmak için 2 Oyun ve eğlence için 3 Beslenmek için 4 Savaşlarda atılan bombalar, kimyasal silahlar, hareket halindeki binlerce zırhlı araç ve asker 5 Havayı kirlettiğimiz için 6 Moda ve aksesuar için 7 Avcılık 8 Ormanları yakıp yıktığımız için 9 Bilimsel deneyler Kobay 10 Otoyol kazaları 11 Nüfus artışı 12 Ticaret için Bilim adamları yukarıda sayılan nedenlerden kaynaklı olarak bugün var olan türlerin yüzde yirmisinin 21 yüzyılda yok olacağı tahmin ediyor Ülkemizde soyu tükenen veya tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan pek çok tür bulunmaktadır Bu türlerin çoğu sadece ülkemizde yaşamakta olan türlerdir Yani bir anlamda doğal zenginliklerimizdir Ama bilinçsizlik bu zenginliklerin ileri nesillere miras bırakılmasını önlemektedir Bu türlerden bazıları Toros Kertenkelesi, kaplumbağa türleri, Anadolu Kaplanı, Akdeniz Foku, çeşitli kelebek türleri, Kelaynaklar vs…………… SOYU TEHLİKEDE OLAN BAZI HAYVANLAR DENİZ KAPLUMBAĞALARI Soyu tehlikede olan türlerden biri olup sayıları hızla azalmaktadır Bunun çeşitli nedenleri vardır Birincisi, üreme alanları olan kumsalların insanlar tarafından tahrip edilmesi İkinci neden, bazı türlerin etinin yenmesi Üçüncü neden, ağları parçaladıkları gerekçesiyle balıkçılar tarafından öldürülmeleri Bazı ülkelerde denizkaplumbağası kabukları turistik eşya olarak bile satıldığı görülmektedir KELEBEKLER Narin ve korunmasız yapıları nedeniyle kelebekler, insanın doğaya verdiği zarardan en çok etkilenen böcek türüdür Kanatlarının olağanüstü etkileyici renk kompozisyonlarıyla insanların eskiden beri ilgisini çeken kelebeklerden Türkiye'de 268 tür bulunmaktadır Bu türlerin çoğu artan çevre kirliliği nedeniyle yok olmakta ya da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır KUŞLAR Devlet Su İşleri gibi bazı kurumlar tarım arazisi elde etmek için veya su kaynakları sağlamak amacıyla göl ve bataklıkları kurutmakta ve yaban hayvanların soylarının tükenmesine neden olmaktadır Örneğin; yurdumuzda yalnızca Hatay'daki Amik Gölü'nde yaşayan Yılanboyun isimli kuşun soyu, gölün kurutulmasıyla yok olmuştur Buna ek olara tarım ilaçlarının fazlaca ve bilinçsiz olarak kullanılması pek çok hayvanı olumsuz etkilemiştir Bitkilere zarar veren böcek, fare gibi canlılarla mücadele etmek için tarlalara atılan yapay gübreler ve zehirler, milyonlarca hayvanın da ölüm nedenidir Tarım ilaçları nedeniyle soyları tükenen hayvanlara en güzel ve en bilinen örnek, kelaynaklardır Göçmen kuşlardan olan kelaynaklar, yazın Afrika'dan göç edip Urfa'nın Birecik ilçesine geliyorlardı 1950'li yıllarda, bölgede 600 çiftten fazla kelaynak görülüyordu Ama yine o yıllarda zararlı böcekler için kullanılmaya başlanan tarım ilaçları, kelaynakları da yok etti Çünkü kelaynakların besin kaynağı bu zararlı böceklerdir 1970'li yıllara gelindiğinde, kelaynakların sayısı 50'nin altına düştü Koruma altına alındılar Ama bugün Birecik'teki koruma istasyonunda üretilmiş olan kelaynaklar, göç etme özelliklerini yitirmiş durumdalar ANADOLU LEOPARI Anadolu leoparı, Türkiye'de yaşayan vahşi kedilerin en güzel örneklerinden biri olup aynı zamanda Türkiye’de yaşayan bilinen en yırtıcı hayvandır Ama yüzyıllar boyunca avlanma sonucu sayıları hızla azalmıştır Anadolu leoparının son bireyleri, 1950'li yıllarda Dilek Yarımadası'nda ve 1970'li yılların başında Eskişehir çevresinde örülmüş ve görüldüğü yerde de öldürülmüştür O günden bu yana varlığından haber yok AKDENİZ FOKU Yok olma sınırındaki bir başka hayvan türü de milyonlarca yıldır yaşayan Akdeniz fokudur Akdeniz foku bütün dünyada nesli tehlike altında bulunan türler içerisinde ilk sırada yer almaktadır Ülkemizde özellikle Ege’de Foça, Bodrum Yarımadası ve Anamur-Taşucu’nda yaşamaktadır Akdeniz foku için alınacak her önlem aynı zamanda balıkçılık, turizm, kıyılarımız ve denizlerimizi de koruyacaktır Soyu tükenen her canlı, aslında insanın bir parçasıdır Onunla birlikte bir parçamızı da yitiriyoruz Bu nedenle her insan, onu yaşatmak için çaba harcamalı forum47com hizmetinizdedir başka bir kaynaktan Eski çağlarda insanlar, beslenmek ve korunmak için hayvanları öldürüyorlardı Ama yüzyıllar içinde insanın hayvanları öldürme nedenleri çok çeşitlendi ve giderek bir katliama dönüştü Bugün var olan türlerin yüzde yirmisinin 21 yüzyılda yok olacağı tahmin ediliyor Yanlış inançlar Hayvanlar konusunda insanlar, birçok yanlış ve boş inanca sahipler Kendileri için yararlı pek çok hayvanı bu yanlış inançlar nedeniyle yok yere öldürüyorlar Örneğin tarlaları, köyleri farelerden temizleyen baykuş, "uğursuz" olduğu yolundaki yanlış inanç nedeniyle öldürülüyor Leşleri yiyerek hastalık ve mikropların çoğalmasını engelleyen sırtlanlar, "çirkin" oldukları gerekçesiyle yok ediliyor Aynı biçimde kurt, karga, yılan, örümcek ve daha pek çok tür, yanlış inaçlar nedeniyle öldürülüyor Korunmak içinÇok eski çağlardan beri insanlar korunmak amacıyla hayvanları yok ediyorlar O günlerde insan, korkak ve korunmasız bir yaratıktı Silahları ilkeldi ama zekası sayesinde kendisini tehdit eden hayvanları tuzağa düşürüp yok ediyordu Tarih öncesi çağlardan kalma mağara resimlerinde, ilk insanların vahşi hayvanlara karşı düzenledikleri avlar sahnelenir Oyun ve eğlence için İnsanlar, basit ve acımasız zevkler için yüzyıllardan beri hayvanlara doğalarına aykırı olarak davranıyor Onlara ya işkence ediyor ya da öldürüyorlar Roma İmparatorluğu döneminde aslan ve leoparlar arenalarda öldürülürdü Günümüzde, horoz ve köpekler vahşice dövüştürülüyor İspanya ve Meksika'daki boğa güreşlerinde yüzlerce boğa, acı çeke çeke yaşamını yitiriyor Savaşlar Savaşlarda atılan bombalar, kimyasal silahlar, hareket halindeki binlerce zırhlı araç ve asker, vahşi doğaya büyük zarar veriyor; buralarda yaşayan canlıların yaşam ortamlarını yakıp yıkıyor Havayı kirlettiğimiz için Kirli hava yalnız insanların değil, hayvanların da zehirlenip ölmelerinin nedeni Asit yağmurlarına neden oluyor, asit yağmurları da yeryüzündeki ormanların ölümüne Ormanlar ise yaban hayvanların evi Moda ve aksesuar için Kürkü için birçok türden binlerce hayvan öldürülüyor Çanta, şapka, kemer ya da biblo yapmak için fillerden timsahlara, yılanlardan ceylanlara kadar birçok hayvan acımasızca yok ediliyor Hem de yasadışı yollarla ve son derece acımasız yöntemler kullanılarak Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'de, kürkleri nedeniyle birçok tilki, doğaya bırakılan zehirli yemlerle öldürüldü Soyları tükenme noktasına gelen, günümüzde koruma altına alınan karacalardan bir çoğu, ayaklarından baston yapmak için katledildi Gösteriş için de yüzbinlerce hayvanın ölümüne neden oluyoruz Yalnızca gösteriş için, soyu tükenme noktasına gelmiş olan kaplan, geyik, leopar gibi hayvanlar öldürülüyor Bu hayvanların post, boynuz, diş gibi organlarıyla bazı insanlar evlerini süslüyor Göl ve bataklıkları kuruttuğumuz için Devlet Su İşleri gibi bazı kurumlar, tarım arazisi kazanmak ve su rezervi elde etmek için göl ve bataklıkları kurutarak yaban hayvanların soylarının tükenmesine neden oluyor Yurdumuzda yalnızca Hatay'daki Amik Gölü'nde yaşayan yılanboyun isimli kuşun soyu, gölün kurutulmasıyla yok oldu Göl ve bataklık kurutma işlemi günümüzde de sürüyor Tarım ilaçlarıyla Bitkilere zarar veren böcek, fare gibi canlılarla mücadele etmek için tarlalara atılan yapay gübreler ve zehirler, milyonlarca hayvanın da ölüm nedeni Tarım ilaçları nedeniyle soyları tükenen hayvanlara en güzel örnek, kelaynaklar Göçmen kuşlardan olan kelaynaklar, yazın Afrika'dan göç edip Urfa'nın Birecik ilçesine geliyorlardı 1950'li yıllarda, bölgede 600 çiftten fazla kelaynak görülüyordu Ama yine o yıllarda zararlı böcekler için kullanılmaya başlanan tarım ilaçları, kelaynakları da yok etti Çünkü kelaynakların yiyeceğini bu zararlı böcekler oluşturuyordu 1970'li yıllara gelindiğinde, kelaynakların sayısı 50'nin altına düşmüştü Koruma altına alındılar ama, artık her şey için çok geçti Bugün Birecik'teki koruma istasyonunda üretilmiş olan kelaynaklar, göç etme özelliklerini yitirmiş durumdalar Avcılık İnsan yüzyıllardır avlanıyor Ama avcılık hiçbir çağda 20 yüzyıldaki kadar katliam boyutlarına ulaşmadı Günümüzde, Türkiye'de 4 milyon kayıtlı avcı olduğu sanılıyor Hayvanların sayısı ise bu rakamın çok altında Örneğin soyu tehlikede olan dikkuyrukların sayısı 15 bini geçmiyor Ayı sayısı ise 2 bin civarında Ormanları yakıp yıktığımız için Ormanlar doğal yaşamın en önemli alanları Ama yakarak, keserek ormanları yok ediyor, dolayısıyla burada yaşayan böcekten ayıya, kelebekten kuşa kadar birçok hayvanın soyunun tükenmesine neden oluyoruz Özellikle yaz mevsiminde Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan yangınlar hayvanlara büyük zarar veriyor Bu yangınlarda belki de hiç keşfedilmemiş türlerin son üyeleri de yanıp kül oluyor Bilimsel deneyler Kobay sözcüğü, çoğu kişi için "laboratuvarda deney amacıyla kullanılan canlı" anlamına gelir Ama bu sözcük, laboratuvarlarda deney amacıyla en çok kullanılan hayvan olan "kobay"dan kaynaklanır Yaklaşık 30 santimetre boyundaki kobaylar çok kolay evcilleşirler Güney Amerika kökenli bu hayvanların yaşamı laboratuvarda başlayıp, laboratuvarda biter Kobayların yanı sıra, insanın fizyolojik yapısıyla benzer özellikler gösterdikleri için beyaz fareler, maymunlar, köpekler de çeşitli deneyler amacıyla laboratuvarlarda işkence görüyor ve öldürülüyor Tropikal bölgelerde yaşayan birçok yılan, zehirleri alınmak üzere doğal ortamlarından koparılıp yok ediliyor Otoyol kazaları Gelişen ulaşım sektörü, bütün doğal alanlardan otoyol geçmesine neden oldu Hızlı giden taşıtlar bu yollarda birçok yaban hayvanın ölümüne neden oluyor Otoyollarda yaptığınız gezilerde çevrenize dikkat edin! Aracınızın camına, özellikle yazın pek çok böcek çarparak ölecek Yol kenarlarında araçların çarpması sonucu yaşamını yitirmiş birçok kedi, köpek, kirpi, yılan, kaplumbağa, kuş cesedi göreceksiniz Uçakların pervaneleri ve jet motorları da yüzlerce kuşu öldürüyor Nüfus artışı İnsan nüfusunun hızlı artışı, hem insan hem hayvan hem de bitkiler açısından büyük tehlike Çünkü artan insan nüfusu, doğa ve orman alanlarının tahrip edilmesine neden oluyor Yeni kentler kuruluyor, yeni yollar yapılıyor, yeni tarlalar açılıyor Orman alanları, sanayi tesisleri yapılmak için kesilip biçiliyor Dolayısıyla hayvanlara yaşayacak yer kalmıyor Örneğin "caretta caretta" türü denizkaplumbağaları, Fethiye ve Akdeniz koylarımızdaki kumsallara yumurtalarını gömerek çoğalırlar Ama son 20 yıldır hızla gelişen turizm sektörü, Türkiye'nin bütün ıssız koylarının otellerle, güneşlenen insanlarla dolmasına neden oldu Ticaret için Vahşi ve egzotik hayvan ticareti tüm dünyada olağanüstü boyutlarda Bunun yanı sıra derisi, dişi, kürkü, kemikleri ve kabukları için, fillerden timsahlara, deniz kabuklularından tilkilere kadar, birçok türde hayvan acımasızca öldürülüyor Örneğin tropik ülkelerde tuzaklarla yakalanan papağan, maymun gibi birçok tür, Türkiye'nin büyük illerindeki hayvan mağazalarında rahatlıkla satılıyor DENİZKAPLUMBAĞALARI Soyu tehlikede olantürlerden biri Sayıları hızla azalıyor Bunun çeşitli nedenleri var Birincisi, üreme alanları olan kumsalların insanlar tarafından tahrip edilmesi İkinci neden, bazı türlerin etinin yenmesi Üçüncü neden, ağları parçaladıkları gerekçesiyle balıkçılar tarafından öldürülmeleri Bazı ülkelerde denizkaplumbağası kabukları turistik eşya olarak bile satılıyor Anadolu balıkları alarm veriyor Gökçe, Akşehir İnci, Siraz, Kababurun, Kum balığı gibi sadece Anadolu’daki göl ve akarsularda yaşayan balıklar, sulak alan kaybı, barajlar, yabancı balık türlerinin gelişigüzel atılması ve aşırı kirlenme nedeniyle yok olma tehdidi altında Orkidenin başını salep yaktı Her yıl 45-180 milyon arasında yabani orkide salep yapımında kullanılmak üzere doğadan toplandığı için günümüzde yalnızca 200 tane kaldı Nesli Tükenmekte Olan Kelaynaklar Afrika'da Bugün kelaynaklar dünyanın en çok tehdit altında olan kuşlarından birisi Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu'nun İnternet sitesinden Kelaynaklar Geronticus eremita eskiden Türkiye’den Kuzey Afrika’ya, Arap Yarımadası’ndan Fas’a kadar çok geniş bir bölgede ürerlermiş 17 yüzyılda Avrupa’nın ortasında, Alp Dağları’nda bile ürediği bilinmektedir Fakat avcılık, üreme alanlarında rahatsız edilmeleri, yaşam alanlarının değişmesi ve beslenme alanlarında kullanılan zirai ilaçlardan zehirlenmeleri sonucunda sayılarında ciddi azalma ve dağılım gösterdikleri alanlarda daralma meydana gelmiştir Bugün kelaynaklar dünyanın en çok tehdit altında olan kuşlarından birisi Kelaynaklar Fas’ın güney batısında iki alanda, çok ufak bir koloni ile Suriye’de ve tüm Avrupa’da sadece Türkiye’de yaşamaktadırlar İzlanda balina avına yeniden başlıyor İzlanda, ticari amaçla balina avına yeniden başlayacağını açıkladı İzlanda hükümetinin açıklamasında, balina avına yeniden başlanmasının, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan türleri tehdit etmeyeceği belirtildi Açıklamada balina avına ne zaman başlanacağına değinilmedi İzlanda, balina avına 1990’da son vermişti Akdeniz'de 350 fok kaldı Roma Bilgi ve İletişim Bölgesel Eylem Merkezi Direktörü Sergio Illuminato, Akdeniz havzasında 350 Akdeniz fokunun kaldığını ve korunma tedbirleri için yıllık 5 milyon avro bütçeye ihtiyaç olduğunu bildirdi Tehlike çanları orkinoslar için çalıyor Akdeniz'in en önemli deniz zenginliklerinden biri olan orkinos balıkları, yasadışı avcılık sonucu tükenme noktasına geldi Avlanan her fok için 60 dolar Kanada'da 325 bin fokun öldürüleceği av başladı Avlanan her fok, 60 dolar demek FLAMİNGOLAR Kuşlar, yeryüzündeki en güzel canlı gruplarından biri Bilim adamları, bugüne kadar 10 bin kuş türü tespit ettiklerini belirtiyorlar Ama yaşam ortamlarının insanlarca yok edilmesi, sayılarını hızla azaltıyor En zarif kuş türlerinden olan flamingoların uçuşunu izlemek ise olağanüstü bir deneyim Flamingolar Sultan Sazlığı ve Tuz Gölü gibi tuzcul sulak alanlarda yaşıyorlar KELEBEKLER Narin, korunmasız yapıları nedeniyle kelebekler, insanın doğaya verdiği zarardan en çok etkilenen böcek türü Kanatlarının olağanüstü etkileyici renk kompozisyonlarıyla insanların eskiden beri ilgisini çeken kelebekten Türkiye'de 268 tür bulunuyor ANADOLU LEOPARI Anadolu leoparı, Türkiye'de yaşayan vahşi kedilerin en güzel örneklerinden biriydi Ama yüzyıllar boyunca avlandı ve sayıları hızla azaldı Anadolu leoparının son bireyleri, 1950'li yıllarda Dilek Yarımadası'nda ve 1970'li yılların başında Eskişehir çevresinde görüldü ve görüldüğü yerde de öldürüldü O günden bu yana varlığından haber yok AKDENİZ FOKU Soyu tükenen her canlı, aslında insanın bir parçası Onunla birlikte bir parçamızı da yitiriyoruz Bu nedenle her insan, onu yaşatmak için çaba harcamalı Yok olma sınırındaki bir başka hayvan türü de Akdeniz foku Tanrıça yunus pigme suaygırı slender loris, dünyaya veda etmek üzere Dünya ısınıyor, atmosfer, karalar ve denizler kirleniyor, birçok canlı türünün yaşamı da tehlikeye giriyor Özellikle de memeli hayvanların yaşam alanı her geçen gün daralıyor Dünya Koruma Birliği IUCN’nin geçen yılki tespitine göre tanımlanan 5 bin 416 memeli türünün yüzde 20’si yok olma tehdidiyle karşı karşıya Son altı yılda büyük artış olmasa da bu tehdit sürüyor Londra Zooloji Derneği, yok olma tehlikesi yaşayan hayvanları kamuoyuna tanıtmak amacıyla EDGE projesini başlattı İlk aşamada 100 türü belirledi En büyük tehdit altındaki 10 tür bu yıl mercek altına alınacak Küresel ısınma ve çevre kirliliği sadece insanları tehdit etmiyor Elbette binlerce diğer canlı türü de iklim değişikliklerinden ve yaşam alanlarının kirlenmesinden dolayı soylarının tükenmesi tehdidiyle karşı karşıya Bu durumdan en çok etkilenenler de memeli hayvan türleri Aralarında az bilinen ve çok ilginç türlerin de bulunduğu memelilerin tükenmesine karşı çalışma başlatanlardan biri de İngiltere’deki Londra Zooloji Derneği ZSL oldu Dernek, EDGE Evolutionarily Distinct and Globally Endangered adını verdiği proje ve edgeofexistenceorg internet sitesiyle yok olmanın eşiğindeki hayvanları kamuoyuna duyurmak ve destek toplamak istiyor Önceliği bugüne kadar göz ardı edilen türlere veriyor Bu amaçla öncelikle doğada en az örneği kalan 100 memeli türünü saptadılar Bu 100 tür 15 Ocak’ta açıklandı Aralarında pigme hipopotam, Yangtze yunusu, uzun kulaklı jerboanın da bulunduğu 10 türe ise projenin ilk çalışma yılı 2007’de özel ilgi gösterilecek ZSL’den Dr Jonathan Baillie, The Guardian gazetesine EDGE’in özel türlere odaklanan ilk küresel program olduğunu söyledi "Dünyanın en olağanüstü türlerini korumak için çalışacağız Aralarında kibrit kutusu büyüklüğünde yarasalar, yumurta bırakan memeliler ve zehirli dev kemirgenler var Liste başındaki Yangtze yunusu için ekibimiz Çin’e gitti, tek yunusa rastlamadı Yok olmanın eşiğinde Bu türlerden birini bile kaybetmek insanlık için Mona Lisa tablosunu kaybetmek kadar büyük kayıp, hiçbirinin yeri doldurulamaz" EN AZ ÖRNEĞİ KALAN TÜRLER 100 türlük liste hazırlanırken, yakın türü en az kalan memeliler seçildi Bu yolla hangi türlerin uzun süre bağımsız olarak evrimleştiği de tespit edildi Daha sonra bu türler Dünya Koruma Örgütü IUCN’in "Kırmızı Liste"siyle karşılaştırıldı ve en öncelikli 10 tür belirlendi Bunların bir kısmı ulaşılmaz bölgelerde yaşadıkları ya da araştırmacıların ilgisini çekmedikleri için çok az biliniyordu Proje kapsamında türleri korumak için geliştirilen çözümler ve ne yapılması gerektiği kamuoyuyla paylaşılacak ZSL, yerel araştırmacıların işbirliğiyle geliştireceği planları web sitesinde duyuracak Çevreye duyarlı kişiler projelere bağışta bulunabilecek Ayrıca son gelişmeler de araştırmacıların blogları sayesinde günü gününe takip edilebilecek DURUMU EN KRİTİK 10 MEMELİ Yangtze Nehri yunusu, uzun gagalı ekidna, Hispaniola solenodonu, çift hörgüçlü deve, pigme su aygırı, slender loris, hirola, uzun kulaklı jerboa, altın sokumlu hortumlu fare, Bumblebee yarasası İndri Bu lemur türü Malgaş halkınca kutsal kabul ediliyor Ormanlarla birlikte yok olma tehdidiyle karşı karşıya İndriler kilometrelerce uzaktan duyulan çığlığıyla meşhur SADECE MADAGASKAR’DA YAŞAYAN İKİ TÜR Altın taçlı sifaka Madagaskar’da en seyrek bulunan lemur türü 1988’de keşfedildi Bölgede açılan altın madeni bu türü tehdit ediyor SLENDER LORIS Sadece Hint Okyanusu’ndaki Sri Lanka Adası’nın güneyinde yaşayan bu memeli türünün boyu 11 ila 17 cm, ağırlığı 103 ila 172 gram Bir insanın başparmağı büyüklüğündeki slender loris vücuduna göre kocaman yuvarlak gözleri sayesinde karanlıkta çok iyi görüyor Sri Lanka ormanlarının tarım alanı açmak için yok edilmesi ve geleneksel tıpta kullanılmak üzere avlanılması nedeniyle türü yok olmak üzere Foto AP Pigme SUAYGIRI 1,5 ila 1,75 metre boyundaki ve 160 ila 270 kilo ağırlığındaki pigme suaygırı bugün sadece Batı Afrika’daki birkaç ülkede yaşıyor Birbirinden ayrı alanlarda yaşayan 2 ila 3 bin örneği hálá hayatta Nijerya’daki son örneklerinin de tükendiği ve sadece Liberya ile Sierra Leone’de yaşadığı tahmin ediliyor YANGTZE YUNUSU Sadece Yangtze Nehri’nde yaşayan bu yunus türünün hiçbir yakın akrabası yok 20 milyon yıl önce geçirdiği evrimle diğer yunus türlerinden ayrılmış Çin efsanelerine göre, Baiji yunusu boğulduktan sonra yeniden hayata gelen bir prenses Yangtze Tanrıçaları diyorlar onlara Son 30 yılda soyu hızla tükendi 2006 sonunda Yangtze Nehri’ndeki altı haftalık aramada tek örneğine rastlanamadı Fotoğraftaki Qi qi isimli yunus ise Çin’in Wuhan kentindeki akvaryumda 22 yıl yaşadı, 2002’de öldü UZUN KULAKLI JERBOA Fare benzeri bu kemirgen Moğolistan ve Çin’in belli bölgelerinde yaşıyor Hakkında çok az bilimsel veri var En önemli özelliği kulaklarının kafasından üçte bir oranında daha büyük olması Bu özelliğiyle, dünyanın vücuduna göre en büyük kulaklara sahip hayvanı TÜKENEN TÜRLERİ KORUMADA ÖNCELİKLİ ÜÇ AMAÇ EDGE Programı, dünyanın evrimsel olarak en farklı türlerinin soyunun tükenmesini önlemeyi hedefliyor İlk amaç, tehlikeyi duyurmak Fil, gergedan gibi iri türlerin yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğu bilinse de diğer birçok türün tehdit altında olduğu fark edilmiyor İkinci amaç, bu türleri doğal yaşam alanları içinde incelemek Ancak, bu yolla asıl tehditleri belirleyip koruma yöntemlerinin saptanacağına inanılıyor Koruma programları sahadaki araştırmacıların tavsiyesi, kılavuzluğuyla uygulanacak Üçüncü amaç, yerel toplulukları gözetmek Doğal kaynakları korumalarını sağlamak Telli turnalar Türkiye'yi terk etti Anadolu türkülerinin en önemli motiflerinden olan, bir zamanlar sürüler halinde gelen göçmen telli turnalardan günümüzde yalnızca 11'i üreme alanı olarak Türkiye'yi seçiyor Haberler Yaşam Nesli tükenmekte olan hayvanlar Giriş Tarihi 1007 ABONE OL Dünyada sadece 4 adet kalan beyaz gergedanlardan birinin fotoğrafı.. Gergedan silahlı korumalarla yaşıyor. GÜNÜN EN ÖNEMLİ MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN Fotoğraftaki gergedan Kenya'daki Ol Pejeta vahşi yaşam parkında yaşıyor. Gergedan fotoğrafta parkı koruyan silahlı görevlilerle birlikte görülüyor. 24 saat silahlı görevliler tarafından korunan parkta 2 beyaz gergedan yaşıyor. metre uzunluğundaki beyaz gergedanların nesli aşırı avlanma sonucunda tükenme noktasına geldi. 1-MoaYeni Zellanda’da yaklaşık 7 milyon yıl yaşamış fakat 700 yıl önce nesli tükenmiş, yaşadığı dönemlerin en büyük kuşu olarak kuşlar deve kuşu kadar büyükte olabilir ya da bir hindi kadar küçükte olabilirdi. Bir çok çeşiti bulunan moalar otçul hayvanlardı. Bu uçamayan kuşların neslinin tükenmesi Yeni Zellanda yerlisi tarafından oldukça fazla miktarda avlanmasından MamutHepimizin Buz Devri filminden tanıdığı Tüylü Mamutlar da bir zamanlar dünya üzerinde yaşayan canlılardandı. Asya Filleri ile akraba olan Mamutlar, onlardan farklı olarak soğuğa dayanıklı olmalarını sağlayan yoğun kahverengi kürke mamutlar Kuzey Kutbunda yaşadığı düşünülen, aynı zamanda Asya Filleri ile Afrika da ortak atadan geldikleri ve orada 7 milyon yıl yaşadıkları da düşünülen nesli tükenmiş hayvanlardır. 2007 yılında Sibirya da çamurda boğularak ölen ve yaklaşık 40000 yıl önce yaşadığı tespit edilen iki mamut kalıntıları gibi otçul olan Tüylü Mamutlar, havalar ısındıkça ve yiyecekleri değiştikçe nesilleri tükenmiştir. Elbette insanlar tarafından avlanmaları da nesillerinin tükenmesinden KaplanıTazmanya kaplanı, Tazmanya Kurdu veya Tazzy olarak da bilinen bu hayvanı tazmanya canavarı çizgi filminden tanıyoruz. Keseli, etçil bir yırtıcı olan bu hayvan Avusturalya bölgesinde yaşıyordu. Son Tazzy 1936 yılında ölmesi ile nesilleri tükenmiş oldu. Tazzyler de diğer nesilleri tükenen hayvanlar ile aynı kadere sahiptiler. İnsanlar tarafından aşırı avlanma nesillerinin sonunu araştırmalar sonucunda Tazzylerin günümüz köpekleri ile olan ilginç benzerlikleri sayesinde bilim insanları Tazzylerin geri getirilebileceğini üzerinde çalışmalar GüverciniKuzey Amerika Ormanlarında yaşayan bu güvercin türleri bu bölgede yaşan insanların hobi amaçlı yaptıkları avlanma aktivitelere kurban gitmiş ve son örneği de bir hayvanat bahçesinde hayatını kaybedince nesilleri insanları Tazmanya Kaplanı gibi yolcu güvercinlerinin de korunan DNA kalıntılarını günümüz güvercinlerine aktararak nesli geri getirmek üzere çalışmalar Kuşu16. yy Portekizli denizcilerin Mauritius Adasına ayak basmaları ile birlikte a kadar yaşayabilen bu türünde sonunu insanoğlu getirmiştir. Ayrıca bu neslin tükenmesi ile Calvaria Ağacının da nesli tükenmiştir. Bu ağacın tohumları Dodo Kuşu sindirim sisteminden geçtikten sonra çimlenebiliyordu. Maalesef Dodo kuşunun neslinin tükenmesi calvaria ağacının da sonuna zemin hazırlamış oldu. Yaklaşık olarak 1m yüksekliğinde olan bu iri cüsseli ve büyük bir gagaya sahip uçamayan kuşlar da artık dünya üzerinde yaşayan canlılar arasında kurbağa türü diğer kurbağa türlerinden farklı olarak yavrulama işlemini ağız yoluyla gerçekleştiren kurbağa türüydü. Gastric-brooding kurbağaları olarak da bilinen bu kurbağaların dişisi döllenme sonrası yumurtalarını yutar, dişinin sindirim sistemi durur, yavrular gelişimini sağladıktan sonra mideden ağız yolu ile uzaklaştırılır ve dişinin sindirim sistemi eski haline dönerdi. Avusturalya’nın güneybatısında yaşayan bu türün 1980’lerde nesli tükendiği dönemler denizin en büyük hayvanlarından olan bu köpek balığı türünün yaklaşık 30-40 feete yakın bir uzunluğa sahip olduğu ve ağız genişliğinin de 1,50 feet civarı uzunlukta olduğu türün bulunan fosilleri sadece dişten ibaret olduğu için hakkında ve şeklinde çok fazla bilgi yoktur. Bilinen, 360 derecelik bir dişliye sahip tek hayvan türü bacaklı türü olan Jaekelopterus günümüz akrep ve yengeçlerine benzemekteydi. Bu türün uzunluğu yapılan karşılaştırmalar ve büyütmeler sonucunda 8m olduğu düşünülmekte. Nesli tükenen bu tür tatlı sularda KaplanıHazar Denizi etrafından yaşayan bu kaplan türünün tüyleri daha sık ve çizgileri daha soluktu. Diğer kaplanlara nazaran daha sarkık bir vücut yapısına sahip bu hayvanlar sadece çiftleşme dönemi karşı cinsi ile bir araya gelirlerdi. 1970 yıllarda nesilleri BarylambdaYaklaşık 2,5 metre uzunluğunda ve alışılmadık bir büyüklükte gövdeye ve bacaklara sahip bu hayvanların ayrıca kalın bir de kuyruğu vardı. Araştırmacılar bu kuyruğun hayvanın arka ayakları üzerinde kalkmasına destek sağladığını düşünmekte. Ayrıca gövdesine nazaran küçük bir kafa yapısına sahip bu hayvanlar yemesi ve çiğnenmesi kolay bitkilerle beslendiği düşünülmektedir. Barylambda yaklaşık 55-58 milyon yıl önce nesli tükenmiştir. Merhaba, ben Gizem. İstanbul'da yaşıyorum, Üsküdar Üniversitesi Biyomühendislik bölümünde tam burslu olarak okuyorum. Öğrenmek için öğretmenin iyi bir adım olduğunu düşünüyorum.

nesli tükenmekte olan hayvanları nasıl koruyabiliriz